AKDENİZ mutfağı dünyanın en lezzetli ve en sağlıklı “füzyon
mutfağı”, ortak bir “kültür mirası”, Türk, Yunan, İtalyan, İspanyol
ve Arap mutfaklarının kesişme noktasıdır.
Temelde 4-5 vazgeçilmezi var: Bu mutfakta, “zeytinyağı” ve
“zeytinyağlılar” ağırlıktadır. Katı yağ tüketimi çok az ve sadece
tereyağı ile sınırlıdır. Sebzesi bol, yeşillikleri, otları,
sebzeleri inanılmaz yoğunluktadır. Bu nedenle de salataları,
zeytinyağlı sebze yemekleri saymakla bitmez. Mühim bir avantajı da
“bakliyat”ları pas geçmeyip ciddiye almasıdır. Bezelyesiz,
baklasız, mercimeksiz, barbunyasız bir Akdeniz mutfağı düşünülemez.
Ve tabii ki işin içinde deniz olunca o mutfak balıksız olmaz.
Balıkların en lezzetlileri, en sağlıklılarını da Akdeniz mutfağında
bulursunuz. Mühim özelliklerinden biri de kırmızı et tüketimini
ılımlı tutması, süt ürünlerine de –özellikle yoğurdun, peynirin-
sık ve bol yer vermesidir. Bu muhteşem mutfağın daha pek çok detayı
var ama şimdilik bu kadar bilgi ve övgü yeterli.
Peki, neden bu mutfak sadece “lezzetli” değil de aynı zamanda çok
“sağlıklı?” Sorunun yanıtı net ve açık: İçindeki yağlar, protein ve
karbonhidratlar sağlıklı da ondan. Çorbaları da salataları,
mezeleri, ana yemekleri, hatta tatlıları da tıka basa posa,
vitamin, mineral ve antioksidan dolu da ondan!
Özeti şu: Bellek dostu en iyi mutfak hangisi? Kalp dostu en iyi
mutfak nerede? Kansere engel olabilecek en güçlü mutfak hangi
bölgede? Bütün bu soruların yanıtı sadece tek bir sözcükte saklı:
Akdeniz’de! 2016’da İTALYA’da yapılan ve önemli bir uluslararası
kongrede tebliğ edilen mühim bir çalışma ile yeniden ve bir kez
daha teyit edildi ki Akdeniz mutfağı dünyanın en sağlıklı mutfağı.
O büyük araştırmada “kolesterol hapları mı, Akdeniz mutfağı mı
kalbi daha iyi korur?” sorusuna yanıt arandığını ve doğru yanıtın
“Akdeniz mutfağı” olarak çıktığını söylersem ne demek istediğimi
daha iyi anlayacaksınız. KOLESTEROL HAPLARINDAN uzak durmak
istiyorsanız evinizde Akdeniz mutfağına yer açın.
İKİ SORU/İKİ YANIT
SORU 1: NEDEN DENİZ TUZU
DOKU ve hücrelerde gelişebilecek asit yükünü tampone edebilen
alkali elementlerden daha zengin de ondan. Mineral yapısı daha
güçlü, “iz element” yoğunluğu diğer tuzlardan çok daha fazla da
ondan. Özellikle magnezyum zengini olması çok mühim bir ayrıntı da
ondan (Magnezyum sağlığımız için “olmazsa olmaz!” anahtar bir
mineral. 300’den fazla enzimin “orkestra şefi”, en azından “baş
kemancısı” o! Ve son 50 yılda magnezyum eksikliği –tıpkı omega-3
yağ asidi, probiyotik, D vitamini, potasyum, alkali güç eksikliği-
gibi sağlığımızı tehdit eden en önemli “görünmez tehdit”lerden biri
oldu).