Bir hanım... Ortada belli bir sebep yokken, annesi ciddi, hatta
çok ciddi bellek kaybı sorunları yaşamaya başlıyor... Peki bu neden
oluyor? Bellek kaybında neler etkili? İşte yanıtları...
Menopozun ön sıkıntılarını yaşayan, uykusuzluk, terlemeler ve ateş
basmalarından, sinirlilik, gerginlik ve iç sıkıntılarından yakınan
kırklı yaşlarda cin gibi meraklı bir hanım...
Birkaç aydır kendi dertleriyle boğuşurken, canı gibi sevdiği
annesinin belleğinde bir şeyler olduğunu, bir şeyler bile değil,
oldukça ciddi şeyler olduğunu fark ediyor. Hem kendi problemlerine
çözüm aramak, hem de annesinin yaşadığı bellek kaybı problemi
hakkında bilgilenmek üzere birbiri ardına makineli tüfek gibi soru
sıralıyor. O meraklı hanımın premenopoz –menopoz süreci ile ilgili
sorularını bir başka yazıya saklıyor, önceliği bellek kaybı ile
ilgili sorularına ayırıyorum.
İsterseniz sohbetimize siz de katılabilirsiniz. Buyurun…
DEPRESYON: Depresyonla bunama arasındaki ilişki hâlâ pek çok
bilinmezle dolu. Bilinen şu: Bunama sürecine giren birinde hafif ya
da orta derecedeki bir depresyon bile süreci hızlandırabiliyor.
Diğer taraftan çoğu kez bunama zannedilen şeyin gözden kaçmış bir
depresyon olduğu da sonradan anlaşılabiliyor. Ayrıca endişe ve
korku halinin belleği etkileyebileceği bilgisi de bir ölçüde doğru.
Ama burada da bir sebep olmaktan ziyade tetikleme hali var gibi
görünüyor.
STRES: Muhakkak ki var ama stresin de etkisini çok abartmamak
gerekir. İş, eş kaybı, göçler, kazalar, savaşlar, zorunlu
taşınmalar, boşanmalar ve daha pek çok streslerin bellek kaybını
tetikleyebileceği biliniyor ama burada stres bunamanın nedeni
değil, “çoktan başlamış bir bunama sürecini fark edilir hale
getirdiği” düşünülüyor.