Oturmak bize iyi gelmiyor. Metabolizmamız yavaşlamaya, kaslarımız insüline karşı direnç oluşturmaya, kolesterol dengemiz bozulmaya, mitokondrilerimiz aptallaşmaya başlıyor.
Yüzlerce yıl önce İstanköylü (Kos Adası) tıp ustası ünlü hekim
Hipokrat şu notu kaydetmiş: “Bu adada eşeğe binenler yürüyenlerden
daha erken ölüyor.”
Takvimler 1700’lü yılları gösterdiğinde bu defa dikkatli bir
İtalyan hekim Dr. Bernardino Ramazzini, “Terzi, kunduracı gibi
meslekleri nedeniyle uzun süre oturmak zorunda kalanların bunlara
malzeme getirip götüren (yani yürüyen) kişilerden daha kısa ömürlü
oldukları” bilgisini kayda geçirmiş.
1950’lilere geldiğimizde ise konuyla ilgili ilk ciddi
epidemiyolojik çalışma yapılmış. Bir İngiliz hekim grubu Londra
şehrinin simgesi olan iki katlı otobüslerde çalışan şoförlerin
ayakta bilet satış ve kontrolü yapan kondüktörlerden en az iki kez
daha fazla kalp krizi geçirdiklerini bilimsel olarak da
kanıtlamış.
Özeti şudur:
* Oturmak, hele hele 30-40 dakikadan daha uzun süre hiç ayağa
kalkmadan oturma eylemini ısrarla sürdürmek bize iyi gelmiyor.
Metabolizmamız yavaşlamaya, kaslarımız insüline karşı direnç
oluşturmaya, kolesterol dengemiz bozulmaya, mitokondrilerimiz
aptallaşmaya (?) başlıyor.
* Eğer oturmak zorunda kaldığımız zamanlarda bile 30-40 dakikada
bir oturma eylemine ara verip ayağa kalksak, birazcık dolaşsak,
hatta 3-5 dakika bile olsa kısa bir yürüyüş yapsak her şey
değişiyor. Çok ama çok iyi olabiliyor. Kısacası bizim yıllardır
dile getirdiğimiz “ayakta kal, hayatta kal” prensibi çok ama çok
mühim bir “iyi hayat” ayrıntısıdır. Tavsiye ederim ve bu tavsiyemi
dikkate alın derim.
KISA
BİLGİ
İşte organize işler çetesinin ilk
10’u!
Daha önce de yazdım. Ne diyabet, hipertansiyon, obezitenin, ne
kanserler, artrit ve depresyonun, ne de diğer kronik hastalıkların
tek bir sebebi var. Bunlar “üçlü-beşli çetelerin” oluşturduğu
“organize işler örgütünün” sahneye koyduğu benzer sağlık sorunları.
Ve işte o örgütün “en tehlikeli” 10 üyesi...
* Şeker
* Trans yağlar
* Nişasta bazlı früktoz
* Çin tuzu
* Alkol-sigara
* Tatlandırıcılar
* Gıda koruyucular
* Hareketsizlik
* Uykusuzluk
* Yoğun stres
UNUTMAYIN
Harekette bereket var
Yaşınıza, yapınıza, kondisyon ve amacınıza uygun her egzersiz işe
yarar. Yeter ki yapın ve inatla sürdürün.
Nedeni net ve açık: Aktif bir hayat ve düzenli egzersiz alışkanlığı
sağlıklı bir yaşamın en etkili ve en ucuz ilacıdır.
İYİ
BİLGİ
Ruhunuzu duadan mahrum etmeyin
“İşimiz duaya mı kaldı hocam?” demeyin, gelin beni dinleyin.
Fırsat buldukça dua edin. İnancınız ne olursa olsun. Mensubiyetiniz
ne olursa olsun.
Duanın rahatlatan, güven katan, dinlendiren, mutluluk ve huzura
pike yaptıran o inanılmaz gücünden istifade edin.
Bakın Harvard’lı ünlü Doktor Herbert Benson ne diyor:
“Dua tanrıdan size bir ışık göndermesini dilemekten ibarettir.
Ruhunuzu o ışıktan mahrum etmeyin.”
NOT
EDİN
Mutluluk için 10 emir
* Hoşgörülü olun.
* Affedin.
* Eleştirmeyin, dilinizi tutun.
* Dinlemeyi ve beklemeyi öğrenin.
* “Bu da geçer ya hu” deyin.
* “Evet” ile “hayır”ı eşitleyin.
* Şikâyeti bırakıp şükredin.
* Zamanınızı çarçur etmeyin.
* Tepki verirken ölçüyü kaçırmayın.
* Nazik ve zarif biri olarak kalın.
AKLINIZDA
OLSUN
Havuç harikadır!
Sebze sularının her biri yüksek antioksidan güçleri ve düşük
kalorileri nedeniyle harika “detoks” sıvılarıdır. “Havuç suyu” ise
bu âlemin kralıdır!
Mükemmel karoten ve yüksek kalsiyum, magnezyum, organik sülfür gücü
yanında karaciğeri temizleyen çok güçlü bir ilaçtır. Deneyin
derim.