Bağışıklık sistemlerimiz sorunlu. Bu önemli bir problem. Zira
çoluk çocuk, genç yaşlı hepimizi ilgilendiriyor.
Henüz 2-3 aylık olan bebeklerde bırakın
inek sütü alerjisini, anne sütüne karşı bile alerji gelişebiliyor.
3-5 yaşındaki çocuklarda astıma, alerjik dermatozlara eskiye oranla
çok sık rastlanıyor.
Okul çağı çocuklarının durumu ise tam bir felaket. Kiminin
tekrarlayan kulak iltihapları nedeniyle kulağına tüp takılıyor,
kiminin bademciği, geniz eti ameliyatla alınıveriyor.
Gençlerin durumu da iç açıcı değil, onların da çoğu tekrarlayan
nezle, grip ataklarından, boğaz enfeksiyonlarından şikâyetçi.
Yetişkin ve yaşlıların durumu daha da berbat. Bazıları tekrarlayan
idrar yolu enfeksiyonları, prostat iltihapları, bazıları da
akciğer-böbrek iltihaplanmaları nedeniyle doktorların kapısını
aşındırıyor.
Peki ne oldu da bu hale gelindi? Hangi hatalar bizi bu noktaya
sürükledi? Buyurun...
Peki sorun ne?
Bana göre problemin temel nedeni iç ve dış toksinler. Sorun sadece
bedensel toksinler, yani kimyasallar, örneğin ağır metaller, gıda
katkıları-boyalarıyla da sınırlı değildir. Mesela rastgele
yuttuğumuz bir sürü ilaç, örneğin statinler, mide hapları veya
antibiyotiklerdir. Mesela D vitamini, omega-3, probiyotik
eksiklikleridir. Ruhsal toksinler de en az diğerleri kadar
bağışıklık sistemimizi tehdit etmektedir.
Otoimmun hastalıklar yaygınlaşıyor
Bağışıklık sistemi sorunları bunlarla da sınırlı kalmıyor. İşin
bir de “otoimmunite” başlığı altında özetlenen çok daha can sıkıcı
şekilleri var.
Mesela mı? Haşimoto hastalığı bunlardan biri. Hastalık bağışıklık
sisteminin olmazsa olmaz kuralı olan “kendinden olanı tanıma”
prensibinin bozulması, neticede de bağışıklık hücrelerinin kendi
tiroit bezine saldırması neticesinde ortaya çıkıyor. “Vitiligo”
isimli cilt hastalığı bir diğeri. Mesleğe ilk atıldığım yıllarda
seyrek rastladığımız bu hastalıklar şimdilerde neredeyse her 7-8
kadından birinin sorunu.
Bağışıklıkla ilişkili romatizmal problemlerde de (artritler) ciddi
bir çoğalma var. Kimi eklemlerindeki iltihaplar (artrit), kimi
tendonlarındaki yangın (tendinit), kimi kaslarındaki ağrılar
(minüzit) nedeniyle doktor doktor geziyor ve bunların da çoğunda
esas oyuncu yine bağışıklık sistemindeki arızalar. Kısacası konu
önemli.
Yine bir zerdeçal yazısı
Evet “yine ve yeniden” bir zerdeçal notu daha var sırada. Özellikle konu bağışıklık bozukluğu ya da kanser olunca zerdeçal anında gündeme giriveriyor. Çünkü her ikisinde de en