Osman Müftüoğlu Hürriyet Gazetesi

Başkalarını değil iç sesinizi dinleyin

“İç ses” zannettiğinizden çok daha önemli bir yol göstericidir ve çoğumuzun iç sesimizi, bizdeki yaygın söylemiyle “yüreğimizi dinlememizde” yarar var. Çevrenize dikkatle bir bakın. Huzurlu...

07 Eylül 2017 | 674 okunma

“İç ses” zannettiğinizden çok daha önemli bir yol göstericidir ve çoğumuzun iç sesimizi, bizdeki yaygın söylemiyle “yüreğimizi dinlememizde” yarar var.
Çevrenize dikkatle bir bakın. Huzurlu ve keyifli bir hayat yaşayanları dikkatle inceleyin. Çoğunun iç seslerine sadık insanlar olduğunu hemen fark edeceksiniz.
Ernie J. Zelinski’den not ettiğim bir cümle var. O cümle şu: “Başkasının ateşinde ısınmak yerine kendi ateşinizi yakın.”
Eğer hem iç sesinizi dinler hem de kendi ateşinizi yakıp onunla ısınabilmeyi başarır ve bir de bu iki beceriyi Sarah Caldwell’ e ait “Başarı insana asıl yapmak istediği işleri yapma fırsatını verdiği ölçüde önemlidir” düşüncesiyle de taçlandırırsanız, işinizin daha da kolaylaşacağından hiç kuşku duymayın.

Melatonin gecelerin hormonudur

Sağlıklı ve kaliteli uyku için pek çok ayrıntıyı bilmeniz ve tabii ki biraz da melatonin hormonunun varlığından haberdar olmanız lazım. İsterseniz gelin sizi bu hormonla tanıştırmaya çalışalım:
Beyinde özel bir salgı bezinden salgılanan bu hormonun görevi uykuyu düzenlemek, uyku ritmini yönetmektir. İşte bu sebeple ona yeterli ve kaliteli uykunun antrenörü de deniyor.
Bu hormon ayrıca biyoritmi düzenleme, yani biyolojik saati ayarlama görevini de üstleniyor. Karanlık bu hormonun salgılanmasını artırıyor, bundan dolayı ona “karanlıklar hormonu” diyenler de var. Işık, özellikle ani ve parlak ışık ise melatonin seviyesini azaltıyor.
Melatoninin uzun kış gecelerinde daha fazla, kısa yaz gecelerinde ise daha az salgılandığı biliniyor. Eğer yeteri kadar melatonininiz varsa uykusuzluk sorununa yakalanma ihtimaliniz azalıyor.
Bir hata yapar da uyku saatinizi kaçırırsanız melatonin seviyeniz düşüyor, bunu uyku kaybı, uykuya dalmada zorlanma, uyku süresinin kısalması ve kalitesinin düşmesi izliyor. Yani melatonininiz azsa ya da sizi terk edip yalnız bırakmışsa işiniz zor!
Siz uyuduğunuzu zannediyorsunuz ama beyniniz de bedeniniz de bu uykudan pek bir şey anlamıyor. Sonrası gelsin sabah yorgunlukları, bitkinlikler, kaçsın uykular ve başlasın uyku bozuklukları.
Karanlıklar hormonu olduğu için de aydınlıkta, TV açıkken, ışık yanıkken uyumak zorlaşıyor. Uyusanız bile o uykunun bir hayrı da olmuyor, dinlendirici veya tamir edici etkisi ortaya çıkmıyor.

Düzenli yürüyüş demans ve Alzheimer riskini azaltır

Kalp ve beyin için nelerin yararlı olduğu konusunda yapılan bir araştırmada 70 ve daha sonraki yaşlarda yapılan düzenli yürüyüşlerin zihni keskinleştirip Alzheimer’ı önlemeye yardımcı olabileceği belirlenmiş.
Bu mükemmel bir haber. Ama biraz
eski bir bilgi.
Bilinen şu: Düzenli fiziksel aktivite mental çöküşü önleyebilmektedir. Bulgular yapılan aktivitenin çok ağır olmak zorunda olmadığını, düzenli yürüyüşün yeterli olabileceğini gösteriyor.
Yaşları 71-93 arasında değişen 2 bin 257 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada, günde 500 metreden daha az yürüyen grupta, günde 250 metre veya daha fazla yürüyenlere oranla Alzheimer veya başka bir demans türünün gelişme riski iki kat fazla
bulunmuş.
Yaşları 70-81 arasında değişen 16 bin 466 hemşire üzerinde yapılan bir çalışma ise, haftada 1.5 saat yürüyen kadınların daha az aktif olanlara göre zihinsel testlerde daha olumlu sonuçlar elde ettiğini göstermiş.
Bütün bu çalışma sonuçları, zihinsel çöküşü azaltmak isteyen yaşlı insanlar için güzel bir haber veriyor: “Bol bol yürüyüş yapın!” Daha hızlı değilse bile daha uzun mesafeleri yürümeye çalışın.

Uyudukça büyürsünüz

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Biyolojik yaşınızı siz belirleyin 21 Kasım 2024 | 616 Okunma Gerçek yaşınız ‘biyolojik yaş’tır 18 Kasım 2024 | 723 Okunma En iyi egzersiz hangisi 16 Kasım 2024 | 1.177 Okunma Sırada ‘yaşlanma tsunamisi’ mi var 14 Kasım 2024 | 385 Okunma Şüpheci olun 07 Kasım 2024 | 495 Okunma