Her millet bayramları sever. Bize gelince, biz bir başka severiz. Rahmetli Aydın Boysan da bir kitabında pek güzel anlatır bayramları: “Bayramlar yaşayışımızın kilometre taşlarıdır. Bu taşlar olmazsa yolun neresinde olunduğu bilinmez...”
Her millet bayramları sever. Bize gelince, biz bir başka
severiz. Hayatımızın her noktasına bir “bayram” vurgusu ekleriz.
Sevinince “içim bayram etti” deriz. Her bayram “bayram sofraları”
kurar, eğlenmek için de “bayram yerleri”ne gideriz. “Hayat bayram
olsa” diye şarkımız bile var. Canımız çok sıkılmadıkça da kolay
kolay açmayız “bayramlık” ağızlarımızı. Kısacası ne olursa olsun
kendimizi daha iyi hissederiz bayramlarda, bayramcıyızdır
kısaca.
Rahmetli Aydın Boysan da pek güzel anlatır bayramları. Bir
kitabında bakın nasıl anlatmış: “Bayramlar yaşayışımızın kilometre
taşlarıdır. Bu taşlar olmazsa yolun neresinde olunduğu bilinmez.
Bayramlar olmazsa da ömür süreci biteviyeleşir. Halkasız zincire,
düğümsüz ipe döner... Bayram günleri yüreklerin yıkanması, arınması
zamanıdır. Tüm kötü duygular, kinler, nefretler yüreklerin göbek
taşlarında yıkanmalı, birikintileri arıtılmalı, akıtılmalı, yok
edilmelidir. Bayram yüreklerin mevsim temizliği günleridir.
Yüreklerin kapısı, penceresi açılmalı, içerisi temiz hava ile
doldurulmalıdır.” Bu güzel ve kutlu bayramın hepimizi mutluluk,
huzur, sağlık ve barış getirmesini diliyorum.
Bir hikâye
Bayramlar huzura açılan
kapılardır
Hikâye şu: “Yaşlı bir adam büyük bir kentin surları dışında
otururmuş. Gezginler yanına yaklaşıp yaşlı adama sorarlarmış: “Bu
kentte nasıl insanlar yaşar?” Yaşlı adam da, “Geldiğiniz yerde
nasıl insanlar yaşardı?” sorusuyla yanıtlarmış onları. Gezginler,
“Bizim geldiğimiz yerde yalnızca kötü insanlar yaşardı” diye cevap
verecek olurlarsa, yaşlı adam şöyle dermiş: “Yolunuza devam edin,
burada yalnız kötü insanlar bulursunuz.” Ama gezginler “Bizim
geldiğimiz yerde yalnızca iyi insanlar yaşardı” diye cevap verecek
olurlarsa, o zaman yaşlı adam da şöyle dermiş: “Gelin haydi o
zaman, çünkü burada da yalnızca iyi insanlar bulacaksınız.” (Dr. T.
Karasu/Huzurlu Yaşama Sanatı/Boyner Yayınları/İstanbul/2006)
Hayat biraz da böyle bir şeydir. Onu “başkaları” değil “siz”
yaparsınız. Neticede de arzuladığınız şeylerle karşılaşırsınız.
Bayramlar bize “iyi hayat” dersleridir. Neyi aramamız gerektiğinin
işaretleridir. İyi ve güzel zamanlardır. Bayram ziyaretleri, el
öpmeler, öptürmeler, kucaklayıp öpmelerse en duygusal, en mutlu,
huzurlu anlardır. Bayramlar kardeşliğe, dostluğa, iyi komşuluğa,
iyi vatandaşlığa, iyi insan olma yolculuğunda bize sunulan
fırsatlar ve kutsal kapılardır.
Bugün o kapılardan birine yeniden kavuşmanın da keyfini yaşıyoruz.
O keyfi yüreğinde hisseden herkese iyi ve güzel bir bayram
diliyorum.
Bayram sofrası tarifleri
TARİF 1
Ciğer sote
* 500 gr ciğer
* 2 orta boy kuru soğan (yarım ay şeklinde doğranmış)
* 1 çorba kaşığı tereyağı
* Yarım çay bardağı zeytinyağı
* 2 orta boy domates
* Yarım demet maydanoz (ince ince kıyılmış)
* 2 diş sarımsak (ince kıyılmış)
* 2 tatlı kaşığı kekik
Ciğeri yatay, ince ince doğrayın. İyice yıkayın, kurulayın.
Tereyağını eritip üzerine ilave edin. Soğanları pembeleşene kadar
pişirin. Pişen soğanların yarısını servis ayırın. Sarımsakları ve
ciğerleri ekleyin. Kavurmaya devam edin. Ciğerlerin rengi değişince
üzerine domates ve kekiği ekleyin. Pişirmeye devam edin. Karamelize
soğanları tabağa koyun, üzerine ciğerleri yerleştirin. İnce
kıyılmış bol maydanoz serperek servis edin.
TARİF 2
Sebzeli bulgur pilavı
* 2 su bardağı pilavlık bulgur
* 4 yemek kaşığı zeytinyağı
* 1 adet soğan
* 3 adet sivri biber
* 3 adet kırmızıbiber
* 2 adet patlıcan
* 1 yemek kaşığı salça
* 2 adet domates
* Tuz, karabiber
* Kimyon
* 2.5 su bardağı sıcak su
Soğanı zeytinyağında soteleyin. Sebzeleri küp doğrayıp soğana ilave ederek hepsini pişirin. Salçayı ilave edin. Bulguru da ekleyin. En sonunda baharatları ekleyin. Sıcak suyu ekleyip, pilavınız suyunu çekinceye kadar pişirin. Sıcak olarak servis yapın. DYT. NİLÜFER BAYRAM