Sofralarımız posa fakiri. Oysa yüksek posa içerikli bakliyat, sebze, tam tahıl, meyve tüketimi arttıkça kolay kilo verir, zor kilo alırsınız.
Önemli bir yanlışı ısrarla yapıp duruyoruz. O yanlış şu:
Sofralarımız posa fakiri. Oysa, tencerede kaynayan yemekte de,
sofrayı süsleyen salatalarda da, atıştırmalık tercihlerimizde de
posa zengini besinlerin daha fazla olması lazım. Bu çok mühim bir
sağlık ayrıntısı. Birçok da sebebi var:
Yüksek posa içerikli bakliyat, sebze, tam tahıl, meyve tüketimi,
besinlerdeki glikoz ve früktozun kana karışma hızını düşürmekte,
kan şekeri ve insülindeki dalgalanmaları engellemektedir. Ayrıca,
posada kalori de yoktur. Kilo aldırmaz. Tersine güçlü bir kilo
freni görevi yapar. Posada günlük bir ‘kazanım limiti’ de söz
konusu değildir.
Sadece ‘alt sınır’ vardır, o da 25-30 gram civarıdır. Rakamı 50-60
gramın üzerine çıktığınızda bağırsaklarınız da, metabolizmanız da
rahatlamaktadır.
Özetle beslenmenizdeki posalı gıdaların miktarı arttıkça, kolay
kilo verir, zor kilo alırsınız. Kanınızdaki şekeri, trigliseridi,
insülini, leptini daha kolay dengelersiniz.
Neticede de şeker, insülin, kolestrol, trigliserid seviyelerinizi
daha rahat ayarlarsınız. Kabızlıktan da korunursunuz. Posa fakiri
olmayın...
Glutatyon cilt lekelerini azaltır mı
Bedenin kendi doğal antioksidanı olan ve antioksidanların
patronu veya ustası olarak tanımlanan glutatyon takviyesinin cildin
kalitesini de desteklediğini, yaşlılığa bağlı cilt sorunlarını
önemli ölçüde hafiflettiği biliniyor. Zaten bu yüzden glutatyonlu
kremler ve damar ya da kas içine glutatyon takviyeleri özellikle
Uzak Doğu’da hanımların ilk tercihi anti-aging ürünleri arasında
sayılıyor.
Yeni çalışmalarda, düzenli kullanılan glutatyon takviyesinin
melanini daha açık renge dönüştürerek ve bu pigmentin üretimini
sağlayan tirozinaz enzimini bloke ederek cilt lekelerini
hafifletmede de kullanılabileceğini gösteriyor.
Diyabeti önlemenin iki temel anahtarı
Birincisi olabildiğince çok hareket etmek ve yürümek. Yani vücudu enerji harcayan bir makine olarak kullanmaya her yaş ve koşulda devam etmek gerekir. Böylece şeker biriktirecek, yağ biriktirecek fırsatı vücuda vermemiş oluruz. İkincisi ise beslenmeye dikkat etmek. Kilo almamak, şekerden, undan, nişastadan uzak durmak, saf ve rafine karbonhidratlardan zengin besinlere veda etmek gerekir.
Doğum sonrası depresyon nasıl önlenir?