***
Son zamanlarda sizlerin de biz hekimlerin de aklında hep yukarıdaki soru var. Hatta bu soru birkaç haftadır, biraz daha korkuya dönüşme eğiliminde. Soruyu tekrarlayalım: COVID kâbusu geri mi dönüyor? Her zamanki gibi sözü fazla uzatmadan -en azından elimizdeki mevcut verilere bakarak- gelin bugün bu mühim soruyu yanıtlamaya çalışalım.
BANA GÖRE
KORKMAYALIM AMA TEDBİRLİ OLALIM
Bilelim ki en azından şimdilik ciddi bir COVID virüsü saldırısıyla ya da COVID salgını tehdidiyle karşı karşıya değiliz. COVID virüsü tabii ki kaybolup gitmedi, varlığını hâlâ ve ısrarla sürdürüyor. Ve yine bilelim ki sürdürmeye de devam edecek, o da diğer pek çok kış virüsü gibi (inflüenza, parainflüenza, rhinovirus, RSV...) “kış virüs takviminde” yerini çoktan aldı... Bizimle birlikte yaşamını sürdürecek. Fırsat buldukça da varlığını bize hissettirecek, bizi hasta edecek. Yaklaşan kışla birlikte diğer kış virüslerine bağlı enfeksiyonlar gibi COVID-19 mutasyonu virüslere bağlı enfeksiyonlarda da artışlar, hızlanmalar, yoğunlaşmalar görülebilecek. Yapmamız gereken işler, almamız gereken tedbirler ise yine her kış yaptıklarımızdan pek de farklı olmayacak. Ama bu ve önümüzdeki birkaç kış için eskiye oranla biraz daha tedbirli olmamız, ağız, burun, boğaz ve el hijyeni/temizliği ve korunması bakımından biraz daha dikkatli davranmamız, hassasiyet düzeyimizi bir değil birkaç tık daha arttırmamız gerekiyor. AYRICA: Eğer riskli gruplardaysak GRİP AŞILARIMIZI mutlaka yaptıralım. Risk grubunda isek ZATÜRRE AŞILARINI da ihmal etmeyelim. Risk düzeyine göre, kalabalık ortamlarda MASKE TAKMA ve diğer tedbirleri almayı da bir kenara not edelim.