Vücudun neresinde olursa olsun her türlü iltihabi süreç, içimizde biz fark etmeden 'yanan alevler'dir ve dikkatle izlenmeleri, baskılanmaları gerekir. Nedeniyse, özetle şu…
Bağışıklık sistemimiz mükemmel bir gözlemevi ve organize
güvenlik sistemi gibidir.
Yüzlerce tarama kamerası, yüzbinlerce askeri (T hücreleri),
birbirinden farklı silahları (antikorları) yanında organize
güvenlik yapılanması sayesinde, bedenimizde neler olup bittiğini
sürekli izler, gözetler. Gereğinde de hemen müdahale eder. Sistemi
harekete geçirebilen herhangi bir uyaran, düşük yoğunlukta
bağışıksal iltihabi yanıtlara yol açabilir ve bu "düşük yoğunluklu
savaş" (inflamation/iltihaplanma) yıllarca sürebilir.
Biz acı, ateş, ağrı, sızı hissetmeyiz ama yangın içten içe devam
eder. Bu tür kronik iltihabi süreçlere "yangısal süreçler" dememiz
bundandır. İşte bu "sıradan yangısal süreçlerin" de uzun dönemde
önemli "sağlık tehdidi" haline gelebilecekleri biliniyor. Vücuttaki
her türlü iltihabi yanıtın dikkatle izlenmesi ve baskılanması
gerekiyor.