90'lı yılların başı. Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, başbakan. Kilosu 100'lü rakamların üzerinde. Ona diyetisyenimle birlikte bir beslenme (diyet) programı hazırladık.
Ertesi sabah kahvaltıda önüne elimdeki “diyet listesi” ile
oturduğumda Süleyman Bey listeye uzun uzun baktı, bana dönüp
“Doktor, bu diyetin biraz daha medenisi yapılamaz mı?” diye sordu.
Sonra da “medeni diyet”ten ne anladığını özetledi.
Medeni bir diyet esnek, hoşgörülü olmalı, diyeti yapan kişinin
hayatıyla uyum içinde kalabilmeliydi. Biz olabildiğince onun
isteklerine uygun yeni bir program hazırladık, adını da “medeni
diyet” koyduk.
Önerilerimizi kabul etti, uyguladı, iyi sonuçlar aldı.
Medeni diyetin uluslararası şeklini ise ilk kez 2009’da Amerikalı
bir diyetisyen “Flexitarian Diet” adıyla yayınladığı kitabı ile
herkese duyurdu. Bugün konumuz işte bu medeni diyet
konusu.
Buyurun...