Eğer beslenmeyi, daha doğrusu sağlıklı ve doğru beslenmeyi bir
iyileşme aracı, hastalanmayı önleyici bir beslenme tarzı olarak
algılıyorsanız -ki öyle olmalı- “diyet” sözcüğünü bir yana bırakıp
“yiyecek planı” veya “beslenme planı” deyimini kullanmanız
lazım.
Eğer konuya sadece “diyet” sözcüğünü baz alarak ve bir kilo verme
aracı gibi yaklaşmaya devam ederseniz -ki 50 yıldır ısrarla devam
eden hatamız budur-, ne kilo meselenizi çözmekte, ne verdiğiniz
kiloları yeniden geri almama savaşını kazanmakta ne de bazı
hastalıklardan korunmada başarılı olmayı bekleyin.
Mesele net ve açık:
Beslenme bir farkındalık işi. Ve bu önemli farkındalığı kilo sorunu
olsun olmasın herkesin ciddiye alması lazım.
Bence “yeni yıl beslenme hedeflerimizden” biri de bu olsun.
Özellikle kilo sorunlusu biriyseniz “diyetler out” deyip “beslenme
planlarını” devreye sokun.
Besinleri keyifli hayatın, sağlıklı yaşamın, gücün, kuvvetin en
etkili oyuncuları gibi düşünün, seçimlerinizi buna göre yapın.
Özellikle yaşı 40’ı geçen herkes beslenme tercihlerini yaparken bu
farkındalığı esas alarak hareket etmek zorundadır, unutmayın.
Herkesin fabrika ayarları farklıdır
Fabrikasyon ürünler değiliz. Hepimiz farklıyız. Biriciğiz.
Benzersiz ve bir taneyiz.
Ortak bazı metabolik özelliklerimiz tabii ki var. Tabii ki sindirim
sistemimizin çalışma biçimi, metabolik süreçlerimizin işleyişi,
alışverişleri, besinlerle kazandığımız maddelerin kullanım
biçimleri, bu maddelerin bedenden uzaklaştırılma şekilleri
bakımından üç aşağı beş yukarı ortak bazı noktalarımız kesinlikle
söz konusu.
Ama bu en azından bazılarımızın farklı yakıtlara ihtiyaç duyduğu,
farklı besinlere farklı tepkiler -olumlu ya da olumsuz-
gösterilebileceği gerçeğini ekarte etmez.
Zaten bu nedenle de birine şifa veren yumurta öbüründe alerji
yapabilir.
Birine antioksidan yükleyen çilek bir başkasını kaşıntıdan, burun
akıntısından, hapşırıktan bezmiş hale getirebilir.
Aynı şeyleri yiyip içmelerine, neredeyse tıpatıp benzer beslenme
planları uygulamalarına rağmen biri kuş kadarken, diğeri fil kadar
olabilen iki kardeş arasındaki farkın nedeni de budur.
Kısacası herkesin bedeni farklıdır, bazılarınınki ise çok daha
değişik yapıdadır. İşte bu nedenle beslenme planları yapılırken
özellikle beslenme ile bağlantılı sağlık sorunlarına -mesela kilo
almak, reflü, gaz, şişkinlik, ishal, kabızlık, gıda alerjileri-
çözüm aranırken kişiye özel beslenme planlarının yapılması
fabrikasyon diyet planlarının uygulanmasından çok daha
mühimdir.
Bu tip diyet planlarını uygulayabilmek için de öncelikle
metabolizmayı iyi bilmek, doğru yorumlamak gerekmektedir.
Yeni yıla yeni tercihler
İLK 8