"Daha fit ve formda olayım" diye egzersize başlayıp kasları sarkan, sağlığı bozulan çok insanla tanıştım. Ortak sorunları 'beslenme hataları'ydı. Peki egzersiz öncesi ve sonrasında ne yemeli ne içmeli?
Sağlığımızın iki temel belirleyicisi var: Beslenme ve
egzersiz.
Genetik mirasınız, yaş, cins, iş ve gücünüz ne olursa olsun
sağlığın en az %70'ine bu ikili karar veriyor. Bu nedenle sadece
"ne yiyorsan osun" diye düşünmemek lazım, doğrusu "ne yiyor ve ne
yapıyorsan osun" olmalı. Beslenmeyle egzersiz arasındaki ilişki ise
biraz karışık. Böyle olduğu için de çoğu egzersiz tutkunu beklediği
verimi kazanamamaktan, düşündüğü hedeflere ulaşamamaktan yakınır. 6
ay-1 yıl sabırla her gün egzersiz yapan, spor salonlarının sabırla
yolunu aşındıran ama kilo vermek yerine kilo alan birçok kişi
var.
KAS YAPARKEN GÖZ ÇIKARMAYIN
"Daha fit ve formda olayım" diye egzersize başladığı halde
yorgun düşen, kasları sarkan, sağlığı bozulan çok sayıda insanla
tanıştım. Ortak sorunları aynıydı: Beslenme hataları.
Özellikle kas yapmak isteyen gençlerin beslenme hataları nedeniyle
istedikleri hedefe ulaşamadıklarını da biliyor, çoğunun da hataları
örtbas etmek için yanlış yollara saptıklarını, ottan çöpten
şeylerden medet umduklarını da duyuyorum. Oysa işin uzmanları net
ve açık olarak bilirler ki "kasların %70'i mutfakta, %30'u spor
salonunda yapılır!" Eğer biraz daha fazlasını merak ediyorsanız
buyurun…
SORU ŞU: AMACINIZ NE
Öncelikle egzersizin ne amaçla yapıldığı önemli.
Sadece enerji düzeyinizi korumak ve/veya günün stresini atmak adına
egzersiz yapıyor olabilirsiniz. Biraz kilo verip kilo almayı
önlemek amacıyla egzersiz yapıyor olmanız da mümkün. Neyi
hedeflediğiniz ve hangi egzersizleri ne süre ile ve ne yoğunlukta
yaptığınız da önemlidir ve bunlar egzersiz öncesi ve sonrasında
nasıl besleneceğinizin esas belirleyicileridir. Egzersiz ve
beslenme konusunda kafa patlatan diyetisyenlerden biri olan
beslenme uzmanı Müge Başer bu konuda bakın ne diyor: