Yeni yılda sağlıkta yeni ve farklı trendlerden ziyade eski
sağlıklı alışkanlıklarını “tozlu sandıklardan” yeniden çıkarıp
günün şartlarına uydurmak ön planda. Genel olarak da bir çeşit
“anneanne mutfağına geri dönüş” söz konusu. Daha bir doğal, daha
bir geleneksel besinlere yöneliş var. Diğer detaylar için
buyurun…
PROBİYOTİK FIRTINASI DİNMİYOR
Sağlıklı bir yetişkinin bağırsaklarında 1-1.5 kilo civarında
probiyotik “faydalı” bakteri var. Bu muhteşem güce “mikrobiyom”
deniyor. Mikrobiyomunuz ne kadar güçlüyse bağışıklığınız o kadar
güçlü, kilonuz o kadar dengeli, kolesterolünüz, şekeriniz,
tansiyonunuz o ölçüde normal, alerji, kanser riskiniz daha düşük
oluyor. Bu nedenle güçlü bir sağlık için probiyotik gücü korumak,
mümkünse de arttırmak zorundayız. 2017’de probiyotik zengini
besinler geçmiş yıllara oranla daha sık ve çok tüketilecek. 2017’de
sadece probiyotik değil, prebiyotik gıdalara da ağırlık vermek
zorundayız. Prebiyotik besinler probiyotik bakterilerin en
sevdikleri gıdalar. Mesela soğan, sarımsak, pırasa, bamya,
yerelması, lahana… Onlar da 2017’nin yıldız sebzeleri olmalı…
Probiyotikli yoğurtlar, probiyotik zengini turşular, bozalar daha
sık ve bol yenilip içilecek. Özetle 2017 biraz da “probiyotik yılı”
olacak.
ELİNİZE BİR KÂSE ALIN ÇÜNKÜ ÇANAKLAR GERİ DÖNÜYOR