Ben erkekler için en tehlikeli yaş diliminin 45-60 yaş aralığı olduğunu düşünüyorum. Kalp krizleri, inmeler ve diğer damarsal problemler, prostat ve diğer organ kanserleri en çok bu yaşlarda görülüyor.
Kadınların da erkeklerin de tehlikeli olabilecek yaş dilimleri
ve virajları var.
Ben erkekler için en tehlikeli yaş diliminin 45-60 yaş aralığı
olduğunu düşünüyorum. Erkeklerin bu kritik dönemi kazasız belasız
atlatabilmeleri de, 45 ve 60 virajını kazasız belasız dönebilmeleri
de çok önemli.
Önemli zira erkeklerin kadınlardan daha erken ölmelerine, daha sık
ve can alıcı sağlık golleri yiyip maçı erken terk etmelerine yol
açan sorunların çoğu bu yaş diliminde ve bu virajlarda ortaya
çıkıyor.
Mesela damar sertliği ve kanserler 45-60 yaş döneminde
yoğunlaşıyor. Kalp krizleri, inmeler ve diğer damarsal problemler
prostat ve diğer organ kanserleri en çok bu yaşlarda görülüyor.
Bu yaş aralığında erkeklerin adeta bir “sıkıyönetim”, en azından
bir çeşit “olağanüstü hal” durumu ilan edip daha dikkatli olmaları
lazım. Peki ya sonrası? Buyurun...
60’tan sonrası kolay
60’lı yaşları atlayıp 70’e bir ucundan tutunabilen erkeklerin işi
kolaylaşıyor. Özellikle 45-60 yaş dönemini kalp krizi geçirmeden,
by-pass veya stentlilerin devam ettiği “koroner kulüp”e uğramadan
geçebilenlerin 60’lardan sonra “uzun yaşama şansı” artıyor.
Araştırmalar 60’lı yaşları sağlıklı atlatan erkeklerin 80’li
yaşlara kolayca varabileceğini gösteriyor.
Erkeklerin daha uzun yaşamak için kendilerine iyi bakmayı
öğrenmeleri gerekiyor. Sağlık bakımlarını ihmal etmemeleri, sağlık
kontrollerini geciktirmemeleri de ilk şart olarak öne çıkıyor.
Stres yönetimi konusunda da erkekler kadınlardan daha şanssız ve
başarısızlar.