Dengeli beslenme, düzenli hareket, nitelikli uyku ve iyi yönetilen stres, iyi hayatın olmazsa olmazları. Ama iş sadece bunlarla bitmiyor. Dinç ve zinde kalmayı isteyenlerin yapmaları gereken daha pek çok iş var.
Dedelerimiz ve ninelerimizden uzun yaşıyoruz ama hayatımız
onlarınki kadar güzel, keyifli, huzurlu, sakin ve rahat mı? Cevap
kişiye göre değişebilir ama yanıtın genelde "EVET!" olmadığı kesin.
Ayrıca herkesin "daha iyi yaşamak" adına farklı çabalar harcadığı
da doğru. Dengeli beslenme, düzenli hareket, nitelikli uyku ve iyi
yönetilen stres iyi hayatın olmazsa olmazları ama iş sadece
bunlarla da bitmiyor, dinç ve zinde olup öyle de kalmayı
isteyenlerin yapmaları gereken daha pek çok iş, neticeyi etkileyen
daha pek çok bileşen var.
Çevresel koşullar, ekonomik imkânlar, eğitim durumu bunların en
önemlileri. Bir de "genç kalıp genç görünmek arzusu" var ki o daha
çok "kendini genç hissetmek"le doğrudan bağlantılı bir konu.
İşte size bu konuda birkaç "işe yarar" ipucu. Dr. Evren Altınel
hazırladı, buyurun...
VARAN 1: GÖZÜNÜZE VE DİŞİNİZE İYİ BAKIN
Diş sağlığınıza çok önem verin. Geriatri uzmanlarının fikir
birliği ettikleri konuların başında yaşlılıkta beslenme
dengelerinin korunması geliyor. Beslenmeyi düzende tutmak için
sağlıklı, sağlam ve temiz dişlere ve diş etlerine sahip
olmalısınız.
Kaliteli bir güneş gözlüğünüz olsun. Güneş ışınlarına karşı
gözlerinizi polaroid özelliği olan, baş yapınıza uygun bir gözlükle
koruyarak katarakt ve sarı nokta gibi ileri yaşlarda karşılaşılan
göz sorunlarının oluşumunu geciktirebilir hatta önleyebilirsiniz.
Unutmayın, hareketlerinizi düzenleyen sistemin bir parçası olan
görme aynı zamanda belleğinizi devreye sokan ilk duyudur. Ayrıca
güneş gözlüğü sayesinde kısık bakmayacağınız için göz
kenarlarınızda kırışıklık oluşumunu ve derinleşmesini de
geciktirebilirsiniz.
Duruşunuza önem verin. Karın içeride, omuzlar geride, alın karşıda,
dik durun. Sanki başınızın tam tepesinden bir iple, dümdüz yukarı
çekiliyor gibi durduğunuzda daha dinamik, enerjik, sportif ve genç
görüneceğinizi garanti ederim.
Fırsat buldukça yalınayak yürüyün. Ayak tabanlarınız temas
ettikleri yüzeyin sert ya da yumuşak mı yoksa engebeli veya pürüzlü
mü olduğunu hisseder. Uzmanlar bir süre yalınayak yüründüğünde
hareket algısının ve derin duyuların keskinleştiğini, yaşanan
ortamı açık ve doğru tanımlayabilme yetisinin arttığını
söylüyorlar.