Bir değil, birkaç yaşımız var. Birincisi nüfus kâğıdımızda yazan kronolojik yaş. İkincisi bedensel gücümüzü, yani biyolojik potansiyelimizi gösteren biyolojik yaş. Bir de psikolojik yaş meselesi var ki o apayrı bir konu. Ona daha çok sizin kendinizi nasıl hissettiğiniz karar veriyor. Peki gerçek yaşınız bunlardan hangisi? Bence üçünün kesiştiği ve barıştığı bir noktada olmalı. “Peki nasıl hesaplanıyor?” sorusunun yanıtını ise aşağıdaki testin sonuçları belirliyor. Buyurun....
BİR TEST
Kaç yaşındasınız?
1 - Günde 5-8 bardak su, meyve suyu, bitki çayı içiyor musunuz?
2 - Gece 22.30’dan önce uykuya geçip verimli uyuyor musunuz?
3 - Günlük egzersiz yapıyor musunuz? (Dans, koşma, yürüme vb.)
4 - Sınırsız yemek yeme alışkanlığınızı önleyebildiniz mi?
5 - Duygularınızı özgürce dışa vurabiliyor musunuz?
6 - Stresle mücadeleniz yeterince hızlı mı?
7 - Kendinizi değerli bulup kendinize iyi bakıyor musunuz?
8 - Diyetiniz dengeli mi? (Balık, sebze, meyve, tahıl vb.)
9 - Hayvansal yağlar yerine zeytinyağını tercih ediyor musunuz?
10 - Vejetaryen diyet yapıyor ya da haftada 1-5 kez kırmızı et
yerine balık yiyor musunuz?
11 - Antioksidan katkılar kullanıyor musunuz?
12 - Solunum egzersiz teknikleri kullanıyor musunuz?
13 - Kendinizi beğendiğinizi ifade etmekten korkuyor musunuz?
14 - Kendinize gülebiliyor musunuz?
15 - Olumlu düşünüyor musunuz?
16 - Düzenli diyet ile detoks kürleri uyguluyor musunuz?
17 - Sağlıklı sosyal ilişkileriniz var mı?
18 - İşinizden keyip alıp yaratıcı faaliyetler gösteriyor
musunuz?
19 - 80 yaşın üzerinde sağlıklı yaşayan aile bireyleri var mı?
20 - Huzurlu musunuz?
Cevaplarınızın puanları
Asla: 0
Ender: 1
Seyrek: 2
Sık: 3
Alışkanlık: 4
Değerlendirme:
Biyolojik yaşınız için puanları toplayın
0-10: Kronolojik yaşınıza 10 yıl ekleyin.
11-20: Kronolojik yaşınıza 5 yıl ekleyin.
21-40: Kronolojik yaşınız = biyolojik yaşınız.
41-60: Kronolojik yaşınızdan 5 yıl çıkarın.
61-80: Kronolojik yaşınızdan 10 yıl çıkarın.
(*) Bu test biyolojik yaşınızı belirlemeniz için geliştirilmiştir. Orijinali Dr. Michael Roisen’a aittir. Kronolojik yaş nüfus cüzdanınızdaki doğum tarihinize göre belirlenen resmi yaşınızdır. Gerçek beden yaşınız ise biyolojik yaştır.
ÖNEMLİ
Nasıl yaşıyorsunuz?
Ölümlerin yaklaşık yüzde 70-75’i damar hastalıkları, yüzde 25’i de
kanserler nedeniyle gerçekleşiyor. Araştırmalar ise sadece hayat
tarzımızda yapacağımız bazı değişikliklerle bile kalp veya beyin
damar hastalıkları ile kanserleri yüzde 70-80 oranında
önleyebileceğimizi gösteriyor.
Uzmanlar bu değişiklikleri ne kadar erken yaparsak sonuç alma
ihtimalimizin o kadar yüksek olduğunu söylüyor. Yapacağımız
değişimlerin çoğunu siz zaten biliyorsunuz: Yemenize içmenize
dikkat edecek, kilo kontrolünüze önem vereceksiniz. Aktif bir hayat
sürüp, uykunuzdan taviz vermeyeceksiniz. Mümkün olduğu kadar az
sinirlenip üzülecek, olayları iyimser bir bakışla izleyip
yöneteceksiniz.
Temiz bir çevrede yaşamaya çalışacak, yıllık sağlık kontrollerinizi
ihmal etmeyeceksiniz. Doktorlarınızın dediklerine dikkatle
uyacaksınız. Ve tabii ki inanç zenginliğinizi koruyup geliştirecek
ve tevekkül etmeyi bileceksiniz.
Özeti şu: Hayatınız sizin elinizde. Yaşlanmak bir kader ama iyi
yaşlanmak da sizin vereceğiniz kararlarla birebir ilişkili.
BİR NOT
Uzun ömürlülerin 10 ortak
özelliği
* Bol sebze, bakliyat, kararında meyve ve hayvansal besin
tüketiyorlar.
* İşlenmiş besinleri asla kullanmıyor, fast-food yiyecekler
yemiyorlar.
* Protein ihtiyaçlarını sadece hayvansal kaynaklardan değil
bitkisel besinlerden de (bakliyat, kuruyemişler) temin ediyor,
düzenli balık tüketip kırmızı eti yağsız ve seyrek yiyorlar.
* Kişilik yapılarında aceleye, telaşa ve hıza pek yer vermiyorlar.
Stres düzeyi az, eğlenceli, mizah yükü fazla keyifli bir hayat
sürüyor, sosyal örgütlenmelerinde sevgi ve saygıya, aile, akrabalık
ve hemşerilik ilişkilerinde dostluk ve arkadaşlığa çok önem
veriyorlar.
* Emeklilik kavramını bilmiyor, yaşlılıklarında bile bir şeyler
yapıp, üretiyorlar.
* Yaşlandıkça daha az beslenip, daha düşük kalorili, daha hafif bir
beslenme tarzına dönüyorlar.
* Hareketli, aktif bir hayat sürüyorlar.
* İnancın ve maneviyatın gücüne güveniyor, mutlak bir itaat duygusu
taşıyor, tam bir huzur ortamı içinde yaşıyorlar.
* Olanla yetinmeyi, bardağı mümkün olduğu kadar dolu tarafından
görebilmeyi, sadece temiz bir çevre değil temiz bir iç dünya
geliştirebilmeyi, düşmanlık, kin, nefret, kıskançlık, endişe gibi
duygulara pek yer vermemeyi iyi biliyorlar.
* Sağlıklı bir kilo aralığında kalmayı başarabiliyorlar.