Glukozaminin sülfat formunu kullanmanızı öneriyorum. Diğer formları pek işe yaramıyor. Günlük 750-1000 miligramlık dozlar yeterli, 1500’ü geçmenizi önermem.
Glukozamin, eklem kıkırdağının bileşenlerinde yer alan çok mühim
bir yapıtaşı. Glukozamin içeren takviyeler ise eklem sorunlarında
ilk tercih edilen, çoğu zaman da bilgisiz ve dikkatsiz
kullandığımız destekler.
Oysa elimizde kaliteli bir glukozaminin yaşlanmayla ilişkili
eklem ağrılarını azalttığını ve eklemleri kıkırdak hasarından
koruduğunu gösteren çok sayıda çalışma var.
Bu sebeple de iç hastalıkları, romatoloji ve ortopedi uzmanlarının
reçetelerinde bu takviye çok sık yer buluyor. Öncelikle,
glukozaminin genelde kabuklu deniz hayvanlarından elde edildiğini,
bunlara alerjisi olanlarda ciddi sorunlara yol açabileceğini
bilelim.
Ayrıca bazı insanlarda kanda şeker dengesini bozabileceğini de
unutmayalım.
Eğer şeker hastasıysanız alerjik yapıdaysanız, hele bir de deniz
ürünlerine karşı alerjiniz varsa doktorunuza danışmadan glukozamin
içeren eklem takviyelerini kullanmayın.
Midesi hassas, sık sık mide sorunları yaşayan kişilerin de dikkatli
olmasında fayda var. Bu takviyeler mide şikayeti olanlarda gaz,
ağrı, şişkinlik ve ishale yol açabiliyor.
Glukozaminin sülfat formunu kullanmanızı öneriyorum.
Diğer formları pek işe yaramıyor. Günlük 750-1000 miligramlık
dozlar yeterli, 1500’ü geçmenizi önermem.
Kullandığınız takviye K2 vitamini Kondroitin ve tip2 kollajen de
içeriyorsa daha da iyidir.
Ispanak çiğ mi, pişmiş mi yenmeli?
Ispanak dünyanın en güçlü antioksidan, antikanser, damar ve
bellek dostu, kas gücü arkadaşı maddelerinden. Ayrıca enerji üretim
merkezleri mitokondrilerin en önemli takviyelerinden sayılan
“KoenzimQ10”nun en güçlü besinsel kaynaklarından biri. Ünlü “Temel
Reis’in enerji mucizesi” de içindeki “demir”den çok koenzimde
saklı. Ispanakta başka neler var? Karotenoidlerden lütein (göz
dostu), zeaksantin (antioksidan) ve beta karoten (antikanser). En
güçlü antioksidanlardan glutation, alfa lipoik asit, C ve E
vitaminleri, kemik dostu ve pıhtılaşma dengeleyici K vitamini, B
vitaminlerinden tiamin, riboflavin, folat ve B6, minerallerden,
kalsiyum, demir, magnezyum, çinko, homosistein düzeyini düşüren
damar dostu “betain”.
Mutfağınızda lütfen ıspanağa daha çok ve sık yer verin. Mümkünse
sadece pişmiş haliyle değil, çiğ olarak da yemeye gayret edin.
Pişmiş ıspanağın içindeki C vitamini minerallerinin çoğu ama en
üzücüsü KoenzimQ10’u mahvoluyor.
Ancak Ispanağın pişmişi daha lezzetli.
Hele yumurtalı ıspanak sahanda pişince harika oluyor. Çaresi: Bazen
pişmişi, bazen çiği tercih edin.
Keten tohumu mu chia mı?
Chia tohumları omega-3 zenginliği bakımından keten tohumuna göre
biraz geride. Ama lif ve lezzet açısından daha güçlü ve zengin.
Keten tohumu ise lignan yani fitoöstrojen zenginliği sayesinde
kalp-damar sağlığı ve menopoz sorunları ile mücadele, ateş
basmaları, uyku bozulmaları açısından öncelikli görünüyor.
İkisi de düşük kalorili olan bu tohumlardan chianın 2 çorba kaşığı
70 kaloriyken aynı miktar keten tohumu 75 kalori. Protein güçleri
ise hemen hemen aynı. Her ikisi de benzer oranlarda fosfor,
magnezyum ve potasyum içeriyor.
Peki hangisi? Kabızsanız keten tohumu. Günde 1-2 çay kaşığı ile
başlayın. Bol su ile için. Menopozdaysanız yine keten tohumu.
Lezzet arıyorsanız chia. Kolay suda eriyor, salatalara, çorbalara,
yemeklere kolay ekleniyor. Fiyat açısından da keten tohumu daha
ucuz.
Yürüyüş mü, pilates mi?