Çocuk ve gençlerimiz, "fasulye pilaki ve ayran" yerine "hamburger ve kola" ikilisini yedikçe geleceğin obezleri, diyabetlileri, tansiyon, kalp hastaları olacaklarının farkında değiller.
Güzelim mutfak kültürümüzü bir yana bırakıp adına "batı tipi
beslenme" denen sağlıksız bir beslenme modelinin esiri olduk.
Çocuklarımız ve gençler kuru fasulye ve nohudu neredeyse tanımıyor.
Mercimek ve bezelyenin farkında bile değiller. Çünkü gazete ve
televizyonlarda kıymalı veya pastırmalı kuru fasulyenin, kuşbaşı et
ve soğanla hazırlanmış nohut yahnisi ya da "patlıcanlı-domatesli
bulgur pilavının yanında zeytinyağı eklenmiş cacığın" reklâmı
yok!
Zeytinyağlı sebzelere, güzelim salatalara ellerini bile
sürmüyorlar. Varsa yoksa vıcık vıcık trans yağ, sağlıksız et,
kızarmış patates, yanmış un kaynayan pizzalar, hamburgerler,
kızartılmış tavuk butları, cipsler, patlamış mısır, browni, fruktoz
şurubunda yüzen gırtlağına kadar kaloriye gömülmüş şekerleme ve
tatlılar... Bunların hepsi beslenme alışkanlıklarımızın kötü yolda
olduğuna işaret ediyor.
Çocuk ve gençlerimizi hamburger, kızarmış patates ve kola üçlüsüne
yani 'FAST FOOD KÜLTÜRÜ'ne teslim etmiş gibiyiz. Bilmiyorlar ki
"fasulye pilaki ve ayran" yerine "hamburger ve kola" ikilisini
yedikçe geleceğin obezleri, diyabetlileri, tansiyon, kalp hastaları
olacaklar.
Şu basit ama önemli ayrıntıyı lütfen unutmayın: Geleneksel
beslenmeyi bırakıp batı tipi fast food kültürüne yönelen her
toplumda obezite de, kalp krizleri, beyin felçleri de, kanser de
patlama yaptı.