Konu sağlık olunca sorular öyle kolay kolay bitmez. Hele bir de “hastalık” değil de “sağlıklı hayat”tan söz edilecekse o soruların ardı arkası kesilmez. Bu cumartesi sayfamızı işte o sorulardan bazılarına ayırdık. Sorular çok, yanıtlar bu nedenle kısa oldu. Buyurun...
Hangi egzersiz?
Aktivite ayrı, egzersiz ayrı, spor ayrı mı? Merdivenleri inip
çıkıyorsanız, bahçe suluyorsanız, ağaç buduyorsanız, köpeğinizi
gezdiriyorsanız, evdeki bulaşığı çamaşırı yıkıyorsanız bunların
hepsi günlük aktiviteniz. Bunlar ne kadar çoksa o kadar iyi ama
hiçbiri bizim anladığımız anlamda “egzersiz” değil.
Biz belli bir süreyle, belli bir ritimle, belli bir hız limiti
içinde sık sık (mümkünse her gün) tekrarlanan hareketlere egzersiz
diyoruz.
En doğru egzersiz ise yürümek. Yürümek, toplam kas kitlesinin yüzde
80’inden fazlasını kullandıran mükemmel bir egzersiz. İnsan bedeni
yürümek üzere yaratılmış bir cihaz ve yürümek kadar bedenin hoşuna
giden başka bir egzersiz yok.
Peki günde kaç bin adım?
Paslanmamak için 5 bin adım, yağlanmamak için 7 bin 500 adım,
geç yaşlanmak ve daha sağlıklı kalmak için 10 bin adım.
Dikkat! Gün içinde attığınız adımlar buna dahil değil.
Unutmayın: Eğer 70’inden sonra sağlıklı kalmak istiyorsanız ne
yapın ne edin mutlaka
10 bin adım atın.
Egzersizin ölçüsü ne olmalı?
Egzersizin elbette bir ölçüsü, reçetesi var. Nefes nefese
kaldığınız egzersiz aneorobik egzersizdir. Oksijen kullanmadan
yapmak zorunda olduğunuz egzersizdir.
Egzersiz yapan biri yolda yürürken arkadaşıyla rahat sohbet
edebilmeli. Bir telefon geldiği zaman “buyurun kimi aradınız”
diyebilmeli.
Nefes nefese kaldığı bir egzersizin ise serbest radikal üreterek
zarar bile verebileceğini unutmamalı.