İçimizi boşaltıp bizi gönül yorgunu yapan ve çökme noktasına varmış bir ruhsal örgütlenmenin esiri haline getiren her şeyden önce depresyondur. Evet, bugün konumuz depresyon. Buyurun...
Bir insana hayattan keyif almayı azaltıp umudu ve mutluluğu yok hükmüne indiren çok farklı sorunlar olsa da “hayatın gazını en çok kaçıran” bence depresyon olmalıdır.
İçimizi boşaltıp bizi gönül yorgunu yapan ve çökme noktasına varmış bir ruhsal örgütlenmenin esiri haline getiren de her şeyden önce depresyondur. Geçen hafta sohbet ettiğim 60’lı yaşların ortasındaki hanımdan duyduğum o cümleyi hiç ama hiçbir zaman unutmayacağım:
“Ruhsal gazım uçup gitti hocam!”
Hanımefendinin, yaşı 90’lara varan annesi altı ay önce felç olmuştu, 40’lı yaşlarındaki oğluysa birkaç ay önce boşanmaya karar vermişti. Kabak hanımefendinin başında patlamış, uzamış hüznü önce yorgunluğa, sonra da umutsuzluğa dönüşmüştü. Evet, bugün konumuz depresyon. Buyurun...
Bir not
Depresyonda ne oluyor
Olan şu: Zevk alma duygunuz körleşiyor. Seks dahil hiçbir şeyden eskisi kadar keyif almamaya başlıyorsunuz.