Zira 50 yaş sonrasında kadınlarda “gizli hipotiroidi”
olasılığının yüzde 20’lere kadar yükselebildiğini gösteren veriler
var. Hipotiroidi yaşlılarda sadece depresyona yol açmıyor, bellek
kaybı da yapıyor. En azından mevcut bir bellek kaybı sorununu
şiddetlendirebiliyor. Basit ve ucuz bir kan testi olan TSH ölçümü
depresyon ve hipotiroidi ayrımını yapmak için yeterli. Uzmanlar,
TSH değeri 3’ün üzerindeyse gizli hipotiroididen kuşkulanılması,
3.5’u geçiyorsa daha yoğun ve detaylı araştırmalar yapılması
gerektiğini söylüyor. Uzun lafın kısası, depresyonun ve bellek
kaybının akla geldiği her durumda mutlaka gizli bir hipotiroidi
ihtimali de düşünülmeli.
BİR TEST
Bende hipotiroidi mi var?
Hipotiroidi genç yaşlı, kadın erkek demeden herkesi
ilgilendirebilen yaygın bir sorun. Aşağıdaki 10 sorudan en az üçüne
“evet” diyorsanız, lütfen bir laboratuvara gidip TSH testi
yaptırın. Çünkü sizin de hipotiroidi hastası olma olasılığınız bir
hayli yüksek. İşte o sorular...
* Son zamanlarda kolay kilo alma, zor kilo verme sorunu yaşadınız
mı?
* Tırnaklarınız daha kolay kırılıyor, zor uzuyor, kolayca çatlıyor
mu?
* Saçlarınız daha cansız, daha kolay dökülüyor ve kırılıyor mu?
Cildiniz eskisine kıyasla daha mı kuru?
* Kendinizi çok yorgun hissediyor, sabahları uyanmakta zorluk
çekiyor musunuz?
* Ellerinizde, ayaklarınızda uyuşma, yanma ve karıncalanma var
mı?
* Son zamanlarda izah edemediğiniz şekilde durup dururken ortaya
çıkan bir kabızlık problemi var mı?
* “Neden her yer bu kadar soğuk?” diye düşünüyor, kendinizi sıcakta
daha rahat hissediyor musunuz?
* Etrafa karşı ilgisiz, unutkan, halsiz, enerjisiz, çekingen biri
haline mi geldiniz?
* Sesinizde yavaş yavaş artan bir kalınlaşma söz konusu mu ve daha
boğuk, daha kısık bir sesle mi konuşmaya başladınız?
* Cinsel isteğinizde belirgin bir azalma gözlemliyor musunuz?
* Baş ağrıları, kas krampları, el ve ayaklarda karıncalanmadan
yakınıyor musunuz?
Not: Test sonucunuz 3’ten fazla çıkarsa, hele hele 4’ten fazla ise
bir iç hastalıkları uzmanı veya endokrinoloji uzmanından yardım
alın.
İYİ BİLGİ (ING_39524_05482)
Eller neden titrer?
El titremeleri, can sıkıcı bir problem. Gençlerde de sık görülen
bir sorun olma yolunda. Yaşlılarda görülen el titremeleri akla
hemen Parkinson hastalığını getirdiğinden sorun her zaman endişe
verici bir sağlıksızlık işareti gibi kabul ediliyor.
Neyse ki çoğunun arkasında korkulacak bir sağlık sorunu bulunmuyor.
Özellikle gençlerde görülenleri genelde iyi huylu, masum titremeler
ve genelde genetik kökenli.
Ayrıca gerginlik, yorgunluk, uykusuzluk, aşırı kafein tüketimi,
yoğun stres gibi sıradan nedenler de elleri titretebiliyor. Stres
sorunu halledilince, uykusuzluk problemi çözümlenince, kafein
tüketimi sınırlanınca birazcık dinlenip yorgunluk azaltılınca
titreme kendiliğinden iyileşir.
Genç yetişkinlerde tekrarlayan el titremelerinin alkol
kullanımındaki dikkatsizlikten de kaynaklanabileceğini unutmamak
lazım. Bazı ilaçların, beyin tümörlerinin, beyin damar
hastalıklarının, omurilik bozukluklarının da el titremelerine sebep
olabileceğini bir kenara not edin.
Son bir hatırlatma daha: Gençlerde ve yetişkinlerde süregiden el
titremelerinin en az yarısı herhangi bir nörolojik hastalığa işaret
etmez ve genetik kökenli, iyi huylu el titremeleri olarak
değerlendirilir.
HATIRLATMA
Kronik stresin 15 işareti
1- Baş ve sırt ağrıları
2- Mide ağrıları ve bağırsak spazmları
3- Çarpıntı atakları
4- İlerleyici yorgunluk hali
5- Uyku problemleri
6- Baş dönmeleri ve kulak çınlamaları
7- Cinsel performansta azalma
8- İştah sapmaları
9- Fazla alkol tüketme eğilimi
10- Sürekli eleştirme huyu
11- Aşırı buyurgan tavırlar
12- Her an patlamaya hazır, gergin ve sinirli biri haline
gelmek
13- Sık sık ve sebepsiz yere keyifsiz bir duygu durumuna girmek
14- Konsantre olamamak ve/veya unutkanlık
15- Kararsızlık durumu
BİR NOT
Melatonin desteği güvenli mi?
Beyinde her gece üretilen mühim bir hormonumuz var: Melatonin. Bu
doğal hormonun sentetik türleri de geliştirildi ve üreticiler
tarafından “uyku desteği” olarak kullanıma sunuldu.
Melatonin ilaç değil, diyet takviyesi olarak pazarlanıyor. Bu
nedenle de üretimleri ciddi denetime tabi tutulmuyor. Bir başka
deyişle güvenlikleri sınırlı, dozajları, saflıkları, kaliteleri
sorunlu kalabiliyor.
Bu problemleri aşmanın yolu da markalı, kaliteli ürünleri
eczaneden, eczacılarla konuşarak satın almaktan geçiyor. Eğer
melatonin kullanmayı düşünüyorsanız -ve uyku sorunu olan
biriyseniz- önce doktorunuzla konuşunuz, sonra da eczacınızdan
yardım isteyiniz.
KISA
BİLGİ
Kaç tür omega-3 var?
* DHA: Dokoza Hegzanoik Asit (Gözlerin, beynin-belleğin ve damar
sisteminin vazgeçilmezi)
* EPA: Eykoza Pentanoik Asit (Damarların, kalbin, eklemlerin
sevgilisi, müthiş bir anti iltihap mücadelecisi, mükemmel bir kalp
ritim destekleyicisi)
* ALA: Alfa Linolenik Asit (Bitkisel omega-3. Diğer ikisine
dönüşmeden etkili-faydalı olamaz.)