Sadece çok yiyip içmek değil, kullanım kılavuzunu dikkate almadan vücudu hatalı gıdalarla beslenmek de bize kilo aldırır. Bu özellikle gizli insülin direnci olanlar için çok mühim bir ayrıntıdır. Peki, "insülin direnci olanlar ne yapacak, onlar bu direnci nasıl kıracak?" İşte cevabı...
ÖNERİ 1 : Aktif olun
Hareket etmek vücudun insüline duyarlılığını artırır. İnsüline karşı duyarlılığın artması ile kan şeker seviyesi düşer. Böylece pankreas bezinde yeniden insülin yapımına gerek kalmaz.Klinik çalışmalar, karın, göbek ve kalça çevresinde biriken yağları eritmede etkin ve sürekli yürüme egzersizlerinin diyet yapmaktan da daha iyi sonuç verdiğini göstermiştir. Yürüyüşün metabolizmanızı ateşlediğini de unutmayın. 30’lu yaşlarla birlikte, metabolizmanız her 10 yılda bir, yüzde üç-beş oranında yavaşlamaktadır.Metabolizmanızın yavaşlaması daha kolay kilo almanız ve daha hızlı yaşlanmanız demektir.
ÖNERİ 2: Meyveleri sınırlandırın
Bilimsel verilere göre meyve tüketiminiz arttıkça kansere yakalanma
olasılığınız azalıyor. Çünkü farklı meyvelerde bulunan
antioksidanlar kanserden korunmada etkili. Ayrıca meyvelerin
bağışıklığı güçlendirdiği, kalp hastalığı riskini azalttığı da
biliniyor. Ama her konuda olduğu gibi burada da bazı “istisnalar”,
bazı“kısıtlamalar” var. Fruktozun (meyve şekeri) fazlası,
tıpkı “bakkal şekeri” yani “sakaroz” kadar zararlı
olabiliyor.Meyvelerdeki fruktoz arttıkça, Gİ düzeyleri yükseldikçe,
kalorileri çoğaldıkça dert başlıyor.Özellikle kilo sorunu
olanlarda, hele bir de insülin direnci söz konusuysa “göbeklenmek”
ve “hipoglisemik ataklar” kaçınılmaz hale gelebiliyor.
ÖNERİ 3: Öğün atlamayın
En önemli öğün kahvaltıdır. Çabuk emilen şeker ve beyaz unla
yapılan yani Gİ’si yüksek gıdalar yerine, geç emilen, kan şekerini
yavaş yükselten Gİ’si düşük, kompleks karbonhidratları tercih
edin.Öğle yemeklerinde sebzeleri, et, balık gibi bir protein
kaynağını bulundurabilirsiniz.Akşam yemeği günlük yaşamda en çok
önem verilen öğün olsa da, aslında en hafif olarak yenilmesi
gereken öğündür.
ÖNERİ 4: Proteini unutmayın
Sağlığımız için düzenli beslenmeli, bunun için de her gün belirli
bir miktarda protein tüketmeliyiz ama fazla miktarda alınmasının da
bazı sağlık sorunlarına yol açabileceğini unutmamalıyız.Bana
sorarsanız günlük beslenme planlarınızı yaparken de, kilo vermeyi
düşündüğünüzde de “ne kadar proteine ihtiyacınız var” ya da “ne
miktarda protein sizin için zararlı olabilir” sorularına doğru
yanıtı bulabilmek için doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz.
ÖNERİ 5: Şeker ve beyaz una düşman olun
Sağlıklı kiloyu sürdürmenin en önemli noktalarından biri de un ve şekerden uzak durmaktır.Bu ikisine nişastalı besinlerle kötü yağları (trans) ekleyebiliriz. Eğer uzun süreli bir sağlık değişimini yakalamayı arzuluyorsanız şekeri, nişasta ve unu kesecek kötü yağlardan uzaklaşacaksınız.Araştırmalar, özellikle şeker bağımlılığının, tatlı ve unlu sevgisi ve tutkusunun, yağlı yiyeceklere olan ilginin sadece fazla kiloya değil başka sağlık problemlerine de yol açabileceğini gösteriyor.