İnsülin direnci de, bu direncin yarattığı kilo meselesi de çoğu zaman sadece beslenme önlemleri ve düzenli egzersizle ortadan kalkabiliyor. Ama bazen metformini de devreye sokmak gerekebiliyor.
Kilo sorunu ve insülin direncine çare arayanların, çözüm olarak
her gün metformin içeren bir ilaç yutması şart değil. Kararı
doktora bırakmak, ama o önerdiğinde de “Ben bu hapı yutmam
arkadaş!” diye inatlaşmamak lazım.
Şu nokta mühim: İnsülin direnci de, bu direncin yarattığı kilo
meselesi de çoğu zaman sadece beslenme önlemleri ve düzenli
egzersizle ortadan kalkabiliyor. Ama bazen metformini de devreye
sokmak gerekebiliyor.
Evet, metformin de bir kimyasal. O da bazı durumlarda yan etkisi
hatta toksik zararları olabilen iki ucu keskin bir molekül. Ama
ortada bilgili ve ilgili bir hekim ile hasta işbirliği varsa, ciddi
bir sorun da çıkarmıyor.
Ayrıca düzenli yutulduğunda başka marifetleri de olabiliyor. Mesela
metforminin etkili bir “iltihap baskılayıcı/ antienflamatuar” ve
“kanser önleyici” olabileceğini gösteren bulgular var. Tabii bu
bulguların henüz yetersiz olduğu da unutulmamalı!
SADECE DİYETLE OLMAZ
Kilo sorununuz varsa ilk işiniz “Diyete hayır!” demek olsun.
Yani daha yolun başında “Diyete direnin!” sloganı ile yola çıkın.
Neden kilo aldığınız sorusuna yanıt bulmadan, bedeninizin metabolik
ayarlarını anlamadan, ruhsal sorunlarınıza çözüm bulmadan,
sorgulamadan diyet yapmayın.
Sadece “kalori kısıtlamasının” asla yetmeyeceğini, asla kalıcı bir
sonuç vermeyeceğini aklınızdan çıkarmayın. Kalori kısıtlamaları
sonucu fazla yağların yanı sıra güzelim kaslarınızın da eriyip
kaybolacağını hatırlayın.
Ne kadar yediğiniz kadar, ne yediğinizin, ne zaman yediğinizin,
nelerle yiyip içtiğinizin, dahası neyi nasıl, ne sürede
hazmettiğinizin, hatta hazmettiklerinizi nasıl yaktığınızın da
önemli olduğunu unutmayın.
Hiçbir “kilo kaybı” programının sadece diyetle ya da sadece
egzersizle başarılı ve kalıcı netice vermeyeceğinden en küçük şüphe
duymayın. Bunlara uyulmadığı için kilo verenlerin yüzde 98’i 2 yıl
sonra yeniden kilo alıyor. Bunların da en az yarısı eski
kilolarından daha yüksek kilolara “merhaba” diyor.
EGZERSiZ EGZERSiZ EGZERSiZ
Kendimizi kandırmayalım, yürümek için hepimizin vakti var.
Düzenli yürümenin sağladığı faydalarsa en az beslenme kadar mühim.
Sadece kilo kontrolü için değil, sağlığın her alanı için her gün
yürümek yani düzenli egzersiz yapmak şart.
Az veya çok fark etmiyor, attığınız her adım, egzersize yaptığınız
her yatırım size sağlam bir kalp, güçlü bir bellek, demir kadar
güçlü kemik ve kaslar, harika bir bağışıklık, mükemmel bir
iyimserlik ve mutluluk hissi şeklinde geri dönüyor.
C VİTAMİNİ ÜREMEYİ DE DESTEKLER Mİ?