Hepimizin gözü, dili, eli hatta beynine musallat yeni bir sorun var. Sorunun yol açabileceği sağlık problemlerini geçen hafta yazdım, çözüm önerilerini ise bu haftaya bıraktım.
İsterseniz gelin önce şu önemli soruya yanıt arayarak yola çıkalım: Sosyal medya bağımlılık yapar mı? Evet, yapar! Neden mi? Beyindeki dopaminerjik sistemle, yani bize keyif veren DOPAMİN bazlı organizasyonla “dalga geçtiği” için! Nedir o sistemin özü, özeti? Ne yapar o dopamin denen muzip madde? Şudur: Dopamin bir çeşit beyinsel hammadde. Üretimindeki artış bizi uyarır, arzularımıza yönelik dürtüleri harekete geçirir. O arzuların en başında da takdir edilmek (like almak), izlenmek (daha çok “retweet” veya “repost edilmek”), daha çok takipçi kazanmak gibi Instagram, Facebook, Twitter, Youtube “gel gelleri(!)” vardır. Sosyal medyanın savurgan kullanımı neticesinde dopamin beyninizi bir kez ele geçirdi mi, yandı gülüm keten helva! Sonrası girişi kolay, çıkışı zor bir yolculuktur... Adı “SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI”dır. Kısacası, bu da bir tür psikolojik bağımlılık gibidir. Çaresi de sosyal medya toksinlerinden en azından bir süre uzak kalabilmektir.
İLK ÜÇ: EN AZ 3 HAFTA LAZIM
Önce telefonunuzdaki sosyal medya uygulamalarının tamamını silin. Onu yeniden eskisi gibi pirüpak, eskisi gibi saf ve temiz bir “klasik” telefon haline getirin. WhatsApp gruplarından çıkın. Twitter’ı boş verin. Instagram hesabınıza veda edin. Facebook’a elveda deyin. Olmadı mı? Hiç olmazsa 3 haftalık “sosyal medya boykotu” yapmayı deneyin. Instagram’a, Twitter’a girmeyin. Face’de sohbet etmeyin. Youtube’da video izlemeyin. Bu arada ciddi bir “işaret parmağı perhizine” girin. O parmağın telefonunuzla temasını en aza indirin!
“Peki, ya sonra ne olacak? Bütün hesaplarım silinince ben dımdızlak kalmaz mıyım?” mı diyorsunuz? Korkmayın, ka...