Ömür süresi için kimi “70 yeter, fazlası lükstür” kimi “Hakkımız
en az 120 yıl” der... Kim ne derse, ne ümit ederse etsin, ömrün
uzunluğu 3 kritik ‘belirleyici’ye bağlıdır... Peki bu üç kritik
belirleyici nelerdir?
Geçtiğimiz hafta gazetemiz Hürriyet’te mükemmel bir dizi okuduk.
Mesude Erşan ve İsmil Tufan Hoca, ülkemizde 100 yıllık yaşamı
sağlıkla devirenlerin keyifle yaşlandığı yerleri incelediler,
onların yaşamlarından kesitler verdiler.
Eh ben de “şimdi sıra sende Osman Hoca, okurlara şu huzurlu ve uzun
yaşam konusunu bir özetle” deyip bu haftayı “100 Yıl Yaşamanın
Sırları”na ayırdım.
Teşekkürler Mesude..
Teşekkürler İsmail Hoca..
Ve emeği geçen herkes...
Buyurun....
‘HAYIRLISI NE İSE O OLSUN’
Şu kesin: Evrendeki en kıymetli şey “insan yaşamı”, hemen her
coğrafyada en değer verilen şey “yaşam hakkı”.
En çok merak edilenlerin başında ise bu hakkın “geçerlilik süresi”
yani “yaşam süremiz”, mümkün olursa da “bu süreyi uzatma isteğimiz”
var.
Fikir ayrılıkları işte tam da burada başlıyor. Kimi “70 yeter,
fazlası lükstür; 80 bilemediniz 90 yaş maksimumdur” derken,
kimileri “hakkımızın 120 yıl olduğunu” düşünüp “gelin kendinize iyi
bakın da bu hakkı kullanın!” diyor. Bitmedi!
İşi abartıp 500, hatta bin yıl bile yaşayabileceğimizi iddia
edenler (Auprey De Grey) “ömrümüzün en az 150-200 yıl olması lazım”
diyenler de (Ray Kurzweil) eksik değil.
“Hayırlısı ne ise o olsun” deyip beklesek de gelişmelerin ne yöne
evirileceğini hepimiz merak ediyoruz.
Beni dinlerseniz gelin dünü ve yarını bırakıp elimizdekilere
bakarak başlıktaki soruya yanıt arayalım. Buyurun...
SORU 1: GENETİK MİRASINIZ NASIL?
Uzun yaşamın belirleyicilerinden biri genlerimiz olsa da, genetiğin
etkisi %20, bilemediniz %30 civarında.
Genler hem taşıdıkları genetik kodları ile hangi hastalığa
yakalanacağımız, hangi sağlık şartlarında doğup büyüyeceğimiz,
gelişip yaşlanacağımız hakkında karar veriyor, hem de uçlarındaki
“telomer” denilen yapılarla ömür süremizi etkiliyor. Hücrelerimiz
bölündükçe, DNA’nın telomer bölümü kısalıyor. Te