Demir eksikliği önemli bir sorun. Demiriniz azalınca daha kolay yorulur, daha sık üşür, daha çabuk unutur, daha sık nezle-grip olursunuz. Sorunun erkeklerden çok kadınları etkilediği de önemli bir ayrıntı. Nedeni şu...
Kadınlar, regl görmeye başladıkları günden menopoza girene kadar
her ay önemli oranda demir kaybeder. Regl dönemlerinde o ay içinde
kazandıkları demirin neredeyse tamamına yakınını yitirirler. Yani
son derece hassas bir demir dengeleri vardır.
Periyotları biraz uzun sürüp, biraz da ağır geçerse, birkaç ay
içinde demir eksikliğinin oluşması kaçınılmazdır. Ayrıca kadın
hamile kaldığı zaman, anne karnındaki bebek annenin demir eksikliği
olup olmadığını dinlemez, ihtiyacı olan tüm demiri alır. O nedenle,
hamilelik döneminde ihtiyacı yaklaşık iki katına çıkan kadının,
demir tüketimi açısından ciddi bir beslenme ve takviye planlaması
yapması gerekir.
Demir rezervleri çok sınırlı olan kadınlarda düşüklere ve erken
doğumlara da çok sık rastlanır, ki bu da önemli bir sorun, ayrı bir
demir kaybı nedenidir.
Sık doğum yapan kadınlarda hem kadın hem de bebek, demir eksikliği
bakımından yüksek risk altındadır. Bunların dışında, besinler
yoluyla alınan demirin sadece az bir miktarı vücut tarafından
emilebilir.
Örneğin, demir açısından en zengin besin kaynaklarından biri
karaciğerdir. Ama biz ciğerdeki demirin bile ancak yüzde 20'sinden
faydalanabiliriz. Temel Reis efsanesine konu olan ıspanaktaki
demirin ise ancak yüzde 5'i emilir. Koca bir tabak ıspanak
yediğinizde ise vücudunuzun yararlanacağı demir miktarı birkaç
miligramı bulmaz.