Kalsiyum zengini ilk 5 besin
◊ Peynirler: Peynirlerin her biri kalsiyum bombası. Mesela
parmesan peyniri mükemmel bir kalsiyum deposu. 30 gramında 300
mg’dan fazla kalsiyum ihtiva ediyor. Diğer sert peynirler de
kalsiyumdan oldukça zengin. Bizim Kars ya da Edirne gravyeri de
bunlardan. Yumuşak peynirlerin kalsiyum içerikleri ise biraz daha
düşük. 30 gram kadar yumuşak peynir 50-100 mg civarında kalsiyum
içerebiliyor.
◊ Yoğurt: Yoğurt denince akla kalsiyumun, kalsiyum denince de akla
yoğurdun gelmesi boşuna değil. Yoğurt da tıpkı peynir gibi en güçlü
kalsiyum kaynaklarından biri. Bir su bardağı yoğurt ortalama
300-350 mg kalsiyum içerebiliyor. Diğer taraftan yoğurdun -ve
peynirin- güçlü birer probiyotik, protein, vitamin ve mineral
kaynağı oldukları da unutulmamalı. Her ikisi de sağlıklı yağlar
içeriyor. Yoğurt üstelik bir de prebiyotik bakımından da çok
güçlü.
◊ Süt: Bilerek geriye bıraktık, çünkü süt bize göre bir yetişkin
besini olmaktan ziyade çocuk besinidir. Ayrıca kalsiyum
eksikliğinin en ciddi sonuçlarından biri olan osteoporozu önlemede
sütün maalesef ciddi bir destek sağlamadığını gösteren çok sayıda
yayın da var. Ama siz yine de büyüme çağında olan çocuklarınıza
daha çok kalsiyum kazandırmak istiyorsanız yatarken bir bardak süt
içirin, kahvaltıda bir bardak süt içmeden de okula göndermeyin.
◊ Ayran ve kefir: Ben ayranı yoğurt ve peynir kadar önemli bir süt
ürünü sayar, onu ayrı bir yerde tutarım. Zira o da hem sağlıklı,
hem de kalsiyum zenginidir. Hiçbir içecek ayran kadar bol kalsiyum
ihtiva etmemektedir. Kalsiyum zengini besinler listesinde
“probiyotik bombası” kefire yer vermemek de haksızlık olur.
◊ Badem: Çoğu yağlı tohumun içinde bol miktarda kalsiyum var. Ama
yine de yer fıstığı, antepfıstığı, fındık, cevizle kıyaslandığında
kalsiyum bakımından birinciliği hiç düşünmeden bademe vermemiz
lazım. Bademin mükemmel bir posa, bitkisel protein ve magnezyum
kaynağı olduğunu da bir kenara not edin.
10 mühim tatil uyarısı
1- Susayınca mutlaka şişelenmiş su içilecek, ev dışı su
tüketiminde açık sulardan uzak durulacak.
2- Pişmemiş gıdalara dikkat edilecek, salatalar ve soğuk yenen
besinlerde bu dikkat teyakkuz durumuna çıkacak.
3- Buz kullanırken kaynağı sorgulanacak, dışarıda kullanılan
buzların çoğu kirli ve pis sulardan yapılıyor. Bu mikroplu buzlar
da ağır ishallere yol açabiliyor.
4- Soğuk yenilen yiyecekleri -özellikle tavuk salatalarını, sos
eklenmiş soğuk tavuklu yiyecekleri, dondurmaları- yerken dikkat
edilecek. Bunların içerisinde mikrop üreyebileceği unutulmayacak.
Dışarıda yerken “soğuk büfe”lerden uzak durulacak.
5- Seyahat çantasında mutlaka bir kutu ishal kesen probiyotik
kapsül bulundurulacak. İshalle karşılaştığınızda da daha çok su
içmek, biraz tuz desteği almak gibi tedbirler ihmal
edilmeyecek.
6- Alkol tüketimi sınırlı tutulacak, özellikle gündüz saatlerinde
alkolden uzak durulacak.
7- Güneşle medeni (!) bir ilişki kurulacak, aşırı yanılmayacak ve
sadece güneşlenip D vitamini depolanacak.
8- Gece “hava sıcak” deyip klimalar sonuna kadar açılmayacak.
9- Tatlı tüketimi daha da azaltılacak, yaz aylarında meyve bol ve
ucuz diye “meyve ziyafetleri” yapılmayacak.
10- Egzersize ara vermek yok ama sıcak ve güneşli saatlerde
egzersiz yapılmayacak.
Antiselülit programda ilk 10
Bu program her zaman herkeste çalışır ama ne kadar genç yaşta
başlanırsa o kadar iyi netice alınır.
◊ Daha az yağ, şeker ve tuz.
◊ Daha az kızarmış yağlı yiyecek.
◊ Daha az glutenli gıda. (Beyaz ekmek, makarna, erişte...)
◊ Daha az alkol ve kahve.
◊ Daha çok su. Mineralli suları tercih edin.
◊ Daha az meyve.
◊ Daha makul bir kilo.
◊ Daha çok ve düzenli aerobik egzersiz.
◊ Daha sık ve etkili masaj.