Kilo sorununuz mu var? Çözümü başkalarında değil, kendinizde arayın. Eğer sorununuz 3-4 kiloluk geçici bir yağlanmaysa tabii ki yola size özel bir "diyet"le çıkabilirsiniz. Ama problemin boyutları biraz daha büyükse lütfen önce "Neden kilo aldım ve vermede neden zorlanıyorum?" sorularının yanıtlarını arayın. Nedeni şu...
Neden kilo aldığımızı anlayamadığımız zaman nasıl kilo vereceğimizi de bilemez, geçici kilo kayıpları başarabilsek bile sağlıklı bir aralıkta kalmayı beceremez, gidip gelen kilolarla serseme döner, kilo gazilerine bir kişi daha ekleriz. Tersine, kilo alma nedenimizi bilsek, kilo probleminin arkasında yatan sorunu anlayıp çözebilsek (çözemesek bile yönetebilsek), bu sorunu ortadan kaldırabiliriz.
Çoğu insan gibi "su içsem yarıyor, metabolizmam yavaş, vücudum su topluyor" gibi bahanelerle gönül avutmak yerine hafif, formda, keyifli bir hayat süreriz.
Kilo almak, vücuda kazandırdığınız kalorilerle harcadığınız kaloriler arasındaki dengenin bozulması, vücudunuzda sürekli olarak fazla kalori kalmasının sonucudur.
Ama süreci sadece rakamlarla ve ölçülerle açıklayamayız. Herkesin, her bedenin yaşı, cinsi, işi ve genetik, hormonal, metabolik, kısacası biyolojik kurgusu, yani "beden şartnamesi" ile ilgili bir "kalori ihtiyacı" ve "kalori yakma" süreci vardır.
Hareket edebilmek, işinizi gücünüzü yapabilmek, düşünebilmek, hatta yatağınızda mışıl mışıl uyuyabilmek için enerji kullanırız. Enerjiyi de yiyecek içeceklerle kazanmak zorundayız. Eğer kazandığımız enerjileri aktivitemiz, bedensel faaliyetlerimiz, metabolik süreçlerimiz vs. ile yeterince harcayabiliyorsak kilo sorunumuz olmaz. Eğer fazla kaloriler kalırsa işiniz zor, yağlanmanız kaçınılmazdır.
Sorun sadece kiloların "miktarı" ile de sınırlı değildir; neden ve nasıl geldiği, nelerle birlikte geldiği de mühim bir ayrıntıdır. Bedeninizin yakamadığı, kullanamadığı kalorileri az da kazansanız fark etmez, onlar yine yağa dönüşebilir.