Bu konudaki “bilgi eksikliği” sadece sizde değil, biz
doktorlarda da var. Ayrıca bizim bu mühim konuya geç vakıf olmamız
çok mühim bir ayıp sayılabilir.
Nedeni şu: Magnezyum zannedildiği gibi yalnızca kas
fonksiyonlarında görev alan, sadece sinir iletiminde mühim
fonksiyonlar üstlenen, özellikle de kemik bütünlüğüne destek veren
sıradan bir mineral değil. Bedenimizdeki 300’den fazla enzimin de
ko-faktörü.
Bu son cümlenin ardından hemen “Hocam bu ko-faktör dediğiniz de
neyin nesidir?” sorusunun geleceğini de biliyorum. Açıklayayım:
Ko-faktörler, herhangi bir enzimin çalışmasında anahtar rol oynayan
madde ya da moleküller. Herhangi bir metabolik süreci yürüten
“enzim-koenzim” ikilisinin ilişkisinde enzimin normal çalışabilmesi
için ko-faktörler vazgeçilmez bileşenler.
Bu açıdan baktığınızda magnezyumun 300’den fazla enzim için neden
vazgeçilmez bir mineral olduğunu daha kolay anlayabilirsiniz.
Uykumuz bozulduğunda, kaslarımız kramp yapıp ağrılı pozisyonlar
aldığında, elimiz ayağımız uyuştuğu, başımız döndüğü, migren
krizlerimiz sıklaştığında neden magnezyum takviyesine ihtiyaç
duyduğumuzu daha kolay kabul edersiniz.
Detaylar için buyurun...
ÖNEMLİ
Azalınca neler oluyor?
Magnezyumun eksikliğiyle bağlantılı olduğu bilinen daha pek çok
sorun var. Mesela depresyon! Mesela bir ruhsal hastalık olan
bipolar bozukluk. Adet önceleri gelişen şiddetli ağrılı tablolar,
bir türlü yatışmayan iltihabi süreçler, giderek sıklaşan ve
ağırlaşan astım atakları, kramplar, depresyon eğilimleri ya da
yorgunluk, bezginlik süreçleri...
Özeti şudur: Magnezyumumuza mutlaka sahip çıkacağız. Magnezyum
eksikliğinin de tıpkı B12, D vitamini, probiyotik, omega-3
eksiklikleri gibi mühim sonuçlarının olabileceğini hep
hatırlayacağız. Yiyecek ve içeceklerle daha çok magnezyum
kazanmanın yollarını arayacağız. Magnezyum zengini sular içecek,
magnezyum zengini besinlere öncelik vereceğiz. Bedenimizdeki
magnezyum rezervini azaltan ilaçlardan uzak durabilmeyi
becereceğiz.
İYİ BİLGİ
Kaybına yol açan ilaçlar hangileri?
* İdrar söktürücüler
* Mide asit pompasını baskılayan haplar
* Doğum kontrol ilaçları
* Kortizon tabletleri, iğneleri
* Bazı antibiyotikler
* Laktasifler
Not: Uzun süreli alkol kullanımının da magnezyum eksikliğine yol
açabileceğini bir kenara not edin.
KISA BİLGİ
Eksikliğinin ilk işaretleri neler?
* Yorgunluk, halsizlik
* Kramplar
* Baş ağrıları
* Sıklaşan migren atakları
* Gerginlik
* Duygusal dengesizlikler
* El ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanmalar
* Uyku sorunları
* Kabızlık
NOT ALIN
Magnezyum zengini besinleri biliyor musunuz?
* Ceviz, badem, fındık, fıstık
* Mercimek, kuru fasulye, bezelye, nohut
* Tam tahıllar, buğday kepeği
* Ispanak, pazı
* Nane, roka
* Pancar
* Hurma, incir
* Kişniş
* Ay ve kabak çekirdeği
Not: Ispanak, pazı vb yeşil yapraklı sebzelerden magnezyum
kazanabilmek için bu besinleri mümkün olduğu ölçüde çiğ olarak
tüketmeye çalışın ya da buharda pişirmeyi tercih edin.
AKLINIZDA OLSUN
Hangi magnezyum daha etkili?
İster magnezyum, ister kalsiyum eksikliğini karşılamak söz konusu
olsun fark etmiyor, her ikisinde de magnezyum ve/veya kalsiyumun
hangi tuzunu kullandığınız (yuttuğunuz) en az doz kadar önemli bir
belirleyici. Mesela kalsiyumun karbonat tuzu kalsiyum sitrata
oranla çok daha düşük oranda emilip daha az biyolojik yararlanım
sağlıyor. Bu nedenle de kalsiyum desteği almayı düşündüğünüzde
önceliği kalsiyum sitrat ve/veya glisinat, malat tuzlarına vermeniz
gerekiyor. Biraz önce belirttiğim gibi magnezyum eksikliğini
giderirken de böyle bir hassasiyete ihtiyaç var. Magnezyumun
glisinat, sitrat veya taorat tuzları tercih edilmeli ya da
magnezyum oksitten faydalanmak düşünülmeli. Aynı hassasiyeti B12,
folik asit ve selenyum desteklerini seçerken de göstermeniz lazım.
Çünkü onların da işe yarayanları veya çöp (!) olanları var. Bu
konuyu daha sonra da tekrar gündeme getireceğim ama özeti şu: Besin
desteklerini satın alırken biyoyararlanım konusunu dikkate
almanızda fayda var.