Fit, zinde ve formda biri olmak hepimizin ortak ve vazgeçilmez
arzularından biri. Bunun ilk şartı da GİNSENG’li vitaminler filan
değil. Başarının sırrı düzenli egzersiz alışkanlığı edinmek,
özellikle tempolu yürüyüşlerden asla vazgeçmemekte.
Düzenli egzersiz alışkanlığı sadece dış görünüşümüzü
iyileştirmemiz, zinde, ince, çevik biri gibi görünmemiz anlamına da
gelmiyor. Egzersizin özellikle “aerobik” egzersizlerin (yani
“kardiyo” çalışmalarının) bedene biyolojik, ruha duygusal pek çok
fayda ve desteği var.
Üstelik bu faydaların çoğu bilimsel olarak da net ve açık olarak
gösterilmiş: Egzersiz yapanlarda obezite riski düşüyor. Kalp krizi,
felç geçirme ihtimali neredeyse sıfırlanıyor. Daha önceden kalp
krizi geçirmiş olmanız ya da kalp damarlarınızı belirli ölçüde
plaklarla doldurmuş olmanız halinde ise yine aerobik egzersizler
sayesinde hastalığınızın gelişine dur demeniz de mümkün
olabiliyor.
Düzenli aerobik egzersiz yapanlarda şekere, hipertansiyona,
bağışıklık yetmezliğine, uyku sorunlarına, kemik erimesine,
kanserlere de seyrek rastlanıyor. Kısacası kardiyo egzersizleri,
yani aerobik çalışmalarla “fit biri” olmanız size sayısız sağlık
avantajları da sağlıyor. “Peki, nedir fit olmanın ölçüsü?”
diyorsanız buyurun...
Kırmızı ete alternatif demir kaynakları
k Yumurta sarısı
k Karaciğer, dalak ve diğer sakatat
k Bakliyat grubu (fasulye, mercimek...)
k Balık (siyah etliler)
k Tavuk (siyah etli bölümler)
k Çekirdekler (kabak, ayçiçeği)
k Kuruyemişler (badem, fındık, ceviz, antep fıstığı)
k Yeşil yapraklılar
Ne zaman fit birisiniz?
Fitness çalışmalarının farklı çeşitleri var. En yaygın olanı
tempolu yürüme. Benim de ilk tavsiyem bu zaten. Koşu, yüzme,
bisiklete binme, golf oynama ve benzeri de işe yarıyor.
Bunların hepsi bedenimizin oksijeni yakıt olarak kullanarak
egzersiz yapabilme, bunu olabildiğince de uzun sürdürebilme
kapasitesini artırıyor.
Diğer taraftan egzersiz yoğunluğunuzu ve sürenizi yavaş yavaş
artırdığınız takdirde nefes nefese kalmadan, yorulmadan, ertesi gün
ağrılardan, sızılardan yakınmadan egzersiz kapasitenizi sürekli
artırabiliyorsunuz.
Kısacası düzenli ve planlı olarak yoğunluğu artırılan kardiyo
çalışmaları, sürekli bir kapasite artışı anlamına da geliyor.
Mesela 10 kilometreyi 90 dakikada yürürken 60 hatta 40-50 dakikada
yürüyebilen ve neticede yorulmayan biri olabiliyorsunuz. İşte o
zaman fit biri sayılıyorsunuz.
Bu gibi kapasite artışlarının bazı bilimsel ölçüleri ve bu
ölçülerin yapıldığı alet edevatlarını yapıldığı laboratuvarlar bile
var.
Bütün mesele şu: Eğer yorulmadan, tık nefes hale gelmeden, ağrıdan
sızıdan yakınmadan ne kadar uzun süreli ve ne kadar yoğun egzersiz
yapabiliyorsanız o kadar fit biri haline gelirsiniz.
Bu da size daha sağlam ve sağlıklı bir geleceği garanti eder.
Daha keyifli bir uyku mu istiyorsunuz?