Kansızlık yaygın bir sorun. Özellikle 15-45 yaş aralığındaki kadınların mühim, can sıkıcı ve tekrarlayan problemlerinden biri.
15-45 yaş aralığında her ay periyotlarla kaybedilen kanla
birlikte önemli miktarda demir de vücudu terk ediyor. Eğer
kaybedilen demir beslenmeyle yerine konmazsa çok değil, 3-4 ay
içinde demir eksikliği tablosu ortaya çıkıyor.
Bu tuzağa en çok da kırmızı etten uzak duran, vejetaryen beslenen
kadınlar düşüyor. Hele bir de araya düzensiz adetler, aşırı kanama
dönemleri de girmiş ya da üst üste hamilelikler eklenmişse demir
eksikliği kaçınılmaz oluyor.
Kan kaybı ve buna bağlı demir eksikliği başka nedenlerle de
oluşabilen bir problem. Erkek-kadın fark etmeden gizli bir mide
ülseri kanaması, sinsi bir bağırsak damarı çatlaması, kronik bir
hemoroid/basur tekrarlaması durumlarında da demir eksikliği devreye
giriveriyor.
Mühim bir bilgi de şu:
Demir eksikliğine bağlı kanamalar maalesef bazen gözden kaçmış bir
kalınbağırsak kanserinin de ilk belirtisi olabiliyor.
Tabii ki “hammadde eksikliğine bağlı kansızlığın” tek nedeni demir
eksikliği değil. B12 vitamini, folik asit eksikliğinde de “madde
eksikliğine bağlı kansızlık” ortaya çıkabiliyor.
İsterseniz onları da aşağıdaki kutuda anlatalım...
En tehlikeli anemi hangisi?
Aneminin her türlüsü önemli ama içlerinden bazıları yaşamsal
açıdan daha da tehlikeli. Bu grup anemiye “ağır/öldürücü kansızlık”
anlamına gelen “pernisiyöz anemi” de deniyor.
Bunlar daha ziyade B12 ve folik asit eksikliğinde karşılaşılan
kansızlıklar.
Bu iki B grubu vitamin (folik asit de bir B grubu vitaminidir)
bedene yeteri kadar kazandırılamadığı zaman hücre olgunlaşması
bozuluyor, nükleoz yani çekirdek bölünemiyor ve iri hücrelerle
karakterize bir kansızlık tipi ortaya çıkıyor.
Bu kansızlıkla birlikte sinir hücrelerinde de benzer sorunlar
devreye girdiğinden nörolojik arızalarla, hatta felçlerle
nihayetlenebilen çok daha ağır bir anemi tablosu ile
karşılaşılabiliyor.
Anemiyi önlemek için ne yapmalı?
Yıllık sağlık kontrolleri yapılırken özellikle doğurganlık
çağındaki her kadına ve mümkünse herkese demir, B12 vitamini ve
folik asit rezervleri yönünden de incelemeler yapmakta fayda
var.
Sadece demire bakmak da yetmiyor. Ferritin, demir bağlama
kapasitesi ve transferrinsatürasyonu testlerini de yaptırmanız
gerekiyor. Bu bilgileri lütfen bir kenara not edin ve bir sonraki
sağlık değerlendirmenizi yapacak doktora iletin.
Beslenmenizde mutlaka demir zengini besinler (kırmızı et,
karaciğer, dalak, bakliyat, yeşil yapraklı sebzeler), B12 ve folik
asit zengini yiyecekler (hayvansal ürünler, ceviz, bakliyat) yer
alsın.
Zerdeçal kanseri önler mi?