Ruh sağlığı uzmanları net ve açık olarak şunu söylüyor: “Öfke
tepkileri normal, olması ve verilmesi gereken, sağlıklı
duygulardır. Gereğinde ve zamanında verilen bu tepkiler nedeniyle
ne kimseye kızabilir, ne de kendimizi suçlu hissedebiliriz. ‘Önemli
olan’ verilen tepkilerin ‘dozu, tarzı ve kontrolü’dür. O tepkilerin
aşırılık veya yılgınlığa dönüşmemesidir. Yapmamız gereken de esas
olarak budur.” Peki nasıl mı yapacağız? Buyurun...
Oyuna gelmeyelim
Şunu lütfen unutmayalım: “Birileri” bizi ısrarla “öfkelenmeye,
kontrolsüz, aşırı, ölçüsüz öfke tepkileri vermeye” bitmedi,
“birbirimize düşürmeye” zorluyor. Ve yine “o birileri” en yetkin,
yetişkin, en ruhlu olanlarımızın bile ne zaman, neden ve nasıl
öfkelendirilebileceğini çok ama çok iyi biliyor. Çünkü onlar öfke
tepkilerini tahrik edip çığrından çıkarmada bir hayli ustalaşmış ve
çok iyi eğitilmiş kötü, pis, alçak kişiler.Ama her şeye rağmen
gelin biz bu oyuna gelmeyelim. O tuzağa düşmeyelim. Öfkemize
yenilmeyelim. Öfke tepkilerimizi vermesine verelim ama o tepkilerin
bizi esir almasına, ölçüsüz ve kontrolsüz cevaplar oluşturmasına
izin vermeyelim.
Sükuneti kaybetmeyelim