Bugünlerde çok güçlü bir "proteinmania" ciddi bir "güçlü protein" fırtınası var. Anlaşılan o ki bu fırtına bir hayli uzun sürecek. "Peki neden böyle oldu?"
Yirmi yıl önce az yağlı (low fat) yiyecekler modaydı. Diyetisyen
ve doktorlar özellikle süt, yoğurt, peynirlerin az yağlılarını,
etin yağsız olanlarını önerirlerdi.
O akım hâlâ sürse de bir hayli "hız kesti", ibre düşük
karbonhidratlı (low carp) beslenme lehine döndü. Uzmanlar
önerilerini bu defa "daha az karbonhidrat" üzerine kurup pirinci,
ekmeği, makarnayı listelerinden çıkardılar. Şimdi o trend de
değişti, yerini "daha çok protein" dalgası aldı. Bugünlerde çok
güçlü bir "proteinmania" ciddi bir "güçlü protein" fırtınası var.
Anlaşılan o ki bu fırtına bir hayli uzun sürecek. "Peki neden böyle
oldu?" sorusunun yanıtına gelince…
PROTEİNLİ SAKIZ BİLE VAR
Uzmanlar "protein vaatleri"ni arttırınca gıda üreticileri
yenilebilecek her şeye protein katma telaşına girdi.
"Proteinle güçlendirilmiş ekmekler, çorbalar, cipsler, pudingler,
muhallebiler" hatta "proteinli sakızlar" market raflarında yerini
alıverdi. Son yılların en moda atıştırmalıkları da yine protein
miktarı güçlendirilmiş olanlar, yani protein barlar, proteini
arttırılmış süt, yoğurt ve ayranlar oldu. Proteinmania bunlarla da
sınırlı kalmadı; restoran menüleri de yeni trende uydu. Tabaklara
daha az karbonhidrat, daha çok protein yükleniyor.
Evlerde de durum aynı: Kahvaltılar 3-4 yumurta beyazıyla
hazırlanmış menemenler, bol peynir ve yoğurtla yapılıyor.
Bitmedi! Süreçten pay kapmak isteyenler protein tozlarını,
protein-aminoasit haplarını piyasaya sürdüler. Bu tür ürünler
eczaneler ve vitamin satıcılarında hep "en çok satılanlar"
listesinde.
Peki, sebep ne? Ciddi bir protein eksikliğimiz mi var, yoksa yine
geçici bir beslenme trendi ile mi karşı karşıyayız? Yüksek
proteinli beslenmek doğru mu, yanlış mı? Bugün "KONUMUZ PROTEİN"
efendim. Buyurun…
Protein fakiri miyiz
Dikkatli beslenen biriyseniz protein eksikliğine (hipoproteinemi)
kolay kolay düşmezsiniz.
Belki proteinli besinler pahalı olduğu için (et, yumurta, yoğurt,
peynir ekmekten, makarnadan, pilavdan daha pahalıdır) ekonomik gücü
az olanların sofralarının protein yükü daha düşük olabiliyor ama
biz yoğurt ve bakliyat düşkünü bir toplumuz. Bu iki grup besini
–çok şükür- sık ve bol tüketiyoruz ve bu nedenle de düşük gelirli
gruplarımızda bile protein eksikliği pek yok.