Sağlığımız varlığımızın temeli. Hayata ilişkin her şey onunla başlayıp onunla bitiyor. O yoksa, azsa, sorunluysa hiçbir şeyin tadı tuzu kalmıyor.
Beslenmek, sağlıklı, güzel, keyifli sofralarda güzel şeyler
yiyip içmek, sağlığımızı geliştiren, ayakta tutan, güçlendirip
koruyan temel direklerden biri. Yeterli, dengeli, çeşitli
beslenmeyen çocuklar büyüyüp gelişemiyor. Sık hastalanıp geç
iyileşiyor. Okul başarıları düşük, bedenleri güçsüz, ruhları
güvensiz oluyor.
Yanlış beslenen yaşlılar ise kötü yaşayıp kötü yaşlanıyor. İşte bu
nedenle herkesin ama herkesin beslenme konusunda bilgilenmesi,
beslenmesine özen göstermesi lazım.
Geçen hafta çocuk ve gençlerle yapılan "SAĞLIĞIN RENKLERİ" konulu
enteresan, etkileyici ve öğretici bir çalışmaya katıldım. Çocukları
dinledikçe de ferahladım, rahatladım...
Ferahladım çünkü "müthiş bir neslin" geldiğine, gelecekte bizi daha
güzel günlerin beklediğine inancım güçlendi. Evet! Hayatı daha iyi
yorumlayan, bilgili, uyanık, güvenli, yalansız dolansız zımba gibi
bir yeni nesil geliyor. Üstelik bu neslin sağlıkla ilgili
bildikleri, düşündükleri bizden çok ama çok farklı ve fazla.