Bellek sorununuz mu başladı? Odaklanmada zorlanıyor musunuz? Dalgınlık sınırlarınızı aştınız mı? Bu sorulardan birine yanıtınız “evet” ise sizde de uyku apnesi olabilir.
Uyku apnesi zannedildiğinden daha yaygın bir problem.
Başım neden ağrıyor? Her sabah neden yorgun uyanıyorum? Dikkatimi
toplamada neden zorlanıyorum? Tansiyon ayarım neden bozuldu? İş
verimim neden düştü? Zihnim neden dağınık?
Bu ve benzeri sorulara yanıt arayanların önemli bir bölümünde
muhtemel bir gizli, gözden kaçmış “tıkayıcı uyku apnesi” sorunu
var.
Bellek sorununuz mu başladı? Odaklanmada zorlanıyor musunuz?
Dalgınlık sınırlarınızı aştınız mı?
Eğer bu üç sorudan birine yanıtınız evetse lütfen siz de “Bende de
uyku apnesi olabilir mi?” sorusuna yanıt arayın.
UNUTMAYIN
Endoskopi biyolojiyi göstermez
Her mide-bağırsak sorunu olanın ilk aklına gelen şey bir
“endoskopik inceleme”den geçmek oluyor.
Oysa, endoskopi son derece mühim, faydalı bir teşhis hatta tedavi
aracı olmasına rağmen ne mide ne de bağırsaklardaki biyolojik denge
ya da dengesizliği (disbiyozis) gösteriyor.
Sindirim sistemimizde konuk ettiğimiz trilyonlarca bakterinin
oluşturduğu o muazzam ekosistemde (mikrobiyota) nelerin olup
bittiğini anlamanın yolu bu yapıyı ortaya koyan hassas bazı
biyolojik testlerden geçiyor.
“Nereye gitti şu bizim bifidobakterileri?”, “Neden çoğaldı bu
kandidiyalar?” gibi sorunların yanıtı için dışkı incelemesi
şart!
Eğer gaz, şişkinlik, ishal veya kabızlık atakları gibi
yakınmalarınız varsa lütfen mikrobiotanızın ne durumda olduğuna,
yani probiyotik gücünüz iyi mi, bir de ona baktırın derim.
ZOR
SORU
Annem Alzheimer’dı, ben de olur muyum?
Önce lütfen korkmayın, paniğe kapılmayın. Gaza gelmeyin,
heyecanlanmayın. Alzheimer hastalığı mutlak bir genetik yazgı
değildir.
Birinci dereceden bir akrabanızın Alzheimer hastası olması sizin de
olacağınız anlamına gelmez.
Sadece hastalığın en ender rastlanan tipi olan “erken yaşta
başlayan Alzheimer tipi” genlerle aktarılır.
İYİ
BİLGİ
Dalgınlıkla bellek
zayıflaması ayrı şeyler
Dalgınlık yaygın bir sorun, giderek daha da yaygınlaşacak. Çünkü
“yeni hayat” dayattığı “yeni değişimler” ile bize böyle
emrediyor.
Bize daha fazla iş yükü, daha çok sorun, daha çok ilişki yükleyerek
birden çok işi aynı anda yapmaya zorluyor.
Dalgınlık da zaten genelde aynı anda iki veya daha çok işi birden
yapmaya çalıştığınızda ortaya çıkıyor.
İki işi birden aynı anda yapmaya kalktığınızda birine
odaklanamıyor, gerekli dikkati toparlayamıyoruz.
Neticede de “kayıt” yapamıyor, “bilgiyi geriye çağırma” sistemini
“arıza”ya geçiriyoruz.
Kısacası bir koltukta çok karpuz taşımak düşünüldüğü kadar güzel
bir şey değil.
OKUR
SORUSU
Hipertansiyonlu biri etobor mu, otobur mu
olmalı?
Vejetaryen beslenmeye geçen hafif hipertansiyonlu birinin kan
basıncı daha kolay ayarlanıyor. Bu biraz insülin direnci ile
mücadelenin kolaylaşmasından biraz da bedene daha fazla potasyum ve
magnezyum görmesinden kaynaklanıyor.
Özeti şudur: Otobur olanların etobur ve hepobur olanlara oranla
tansiyonla mücadele etmeleri daha kolaydır.
NOT
ALIN
Karaciğer dostu 5 besin
* Limon: Antioksidan bioflavonoid, hesperidin zenginliği ve alkali
gücü ile...
* Lahanagiller: Sülfür zenginlikleri, glukozinolat yükleri
ile...
* Enginar: Silimarin gibi harika bir antioksidanla tıka basa dolu
oluşu sayesinde...
* Zerdeçal: Antioksidan, anti-iltihap güçleriyle...
* Sarımsak: Sülfür zenginliğinin getirdiği detoks gücü ile...