Açlık insülini yüksek olan ve rafine karbonhidratlı besinden
sonra pankreasları patlamalarla insülin üreten insanlar kolayca
kilo alıyorlar. Onlar "su içsem yarıyor" derken haklılar.
80’li yılların ortalarında İsviçre’nin Lozan şehrinde yanında
eğitim gördüğüm ünlü metabolizma profesörü hocam, “su içsem
yarıyor, neden?” diye söze giren hastalarına hep aynı yanıtı
verirdi: “Hanımefendi su ile sadece bitkiler büyüyüp gelişir, su
insanları irileştirmez.”
Sonra 90’lı yılların başında Kanadalı bir doktor-araştırmacı Dr.
Jankins “İnsülin direnci” kavramını gündeme getirdi. Dr. Jankins’e
göre bedeni/pankreası genetik nedenlerle aşırı insülin üreten bir
grup insan vardı. Bunlar glisemik yükü fazla yiyeceklere yönelir
(fırın pastane ürünleri, unlu şekerli besinler) ve hareketsiz
kalırlarsa “kuş kadar” da beslenseler zamanla “fil gibi”
olabiliyorlardı.
Böyle bir beden yapısı olanların sorunu ne kadar çok yedikleri
değil, bedenlerinin imalat şartnamesine uymayan yanlış gıdaları
tüketmeleri ile ilgiliydi.
Dr. Jankins ve sonraki çalışmalar sayesinde öğrendik ki
“pankreasları genetik nedenlerle aşırı insülin üretmeye eğilimi
olan” bazı insanlar var ve bunlar kötü karbonhidratları –özellikle
unlu/nişastalı ve şekerli besinleri çok az bile tüketseler kolayca
kilo alıyorlar.
Bir başka deyişle kuş kadar yemelerine rağmen bir fil kadar
büyüyebiliyorlar. Özetle onlar “su içsem yarıyor” derken
haklılar.
Peki, bunlar kim? Bunlar açlık insülini yüksek olan ve rafine
karbonhidratlı bir besinden sonra pankreasları adeta patlamalarla
insülin üreten insanlar.
Nasıl mı teşhis ediliyorlar? Açlık ve tokluk şekerlerine değil,
açlık ve tokluk insülinlerine de bakılarak ve insülin dirençleri
hesaplanarak.
Daha önce de yazdım ama isterseniz yeniden bir kenara not edin:
Açlık insülininiz 8, tokluk insülininiz 40’tan fazla, insülin
direnciniz 2,5’un üzerindeyse karbonhidratların her türlüsünden ama
özellikle de unlu/nişastalı ve şeker içerenlerden, paketlenmiş,
işlenmiş endüstriyel olanlarından lütfen uzak durun ve her gün
30-40 dakika yürüyün.
Yoksa siz de bir süre sonra kuş kadar yiyip fil gibi olanlar
kulübüne üye olabilirsiniz