Harvard Üniversitesi'ndeki gururumuz, değerli bilim insanı, arkadaşım Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ülkemizdeydi ve ayağının tozu ile o da "obezite tehdidi"ne dikkat çekti. Haklı!
Her yeni araştırma, yeni her istatistiksel sonuç obezite sorununun bizde de büyüdüğüne işaret ediyor. Sorun büyüdükçe de biz doktorların obezite ile bağlantılı sağlık tehditlerine, özellikle kronik hastalıklara ilişkin endişeleri artıyor. Artıyor, çünkü obezite hipertansiyondan şeker hastalığına, kalp krizlerinden felç ve bunamaya, safra kesesi taşlarından karaciğer yağlanmasına, kansere, kıkırdak kaybı ve kireçlenmeye, gut hastalığına, kısacası çok sayıda sağlık sorununa zemin hazırlıyor.
VKİ NEDİR?
Kısacası her fazla kilo, vücut kitle indeksindeki her artış
hastalık, ekonomimizde kayıp anlamına geliyor. Böyle olduğu için de
hemen her ülke obezite alarmına geçmiş durumda. Vücut Kitle İndeksi
(VKİ) kilo durumunu izlemede kullanılan bir formül. Genelde
güvenilir sonuçları var. En azından bir takip parametresi olarak
çok değerli. Vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m) karesine
bölünmesiyle hesaplanıyor. VKİ'si 25-30 aralığında olanlar "fazla
kilolu", 30-35 aralığındakiler "hafif", 35-40 aralığında olanlar
"orta", 40'ın üzerinde olanlar ise "ağır" derecede obez olarak
tanımlanıyor. Birine obez diyebilmemiz için VKİ'nin ille de 30'un
üzerine çıkmasını beklememiz şart değil. Uzun boyu nedeniyle gizli
obez olanlar da var mesela. Bu formül "risk düzeyini" tanımlıyor.
Fazla kilolu olanların (25-30 aralığı) da riski var ama daha az.
Risk 30-35 aralığında yüksek, 35-40 aralığında ise çok yüksek
olarak kabul ediliyor. 40'ın üstündeki değerler ise çok ama çok
önemli sorunları hemen/kısa sürede davet edebiliyor.