Ama yine de hepimizin bilmesi gereken bazı mühim ayrıntılar var. Bunlardan biri “tiroit-kalp”, diğeri ise “tiroit-beyin” arasındaki mühim ilişkiler. İsterseniz önce “tiroit-kalp ilişkisi”ne kısa bir el atıp tiroit ile beyin arasındaki yaşamsal bağlantıları başka bir yazıya bırakalım. Buyurun..
Hipotiroidinin kalbe verdiği zararlar
Tiroit bezimiz yeteri kadar hormon üretemezse ilk ve en mühim sorunları kalbimiz çıkarıyor. Mesela mı?
◊ Kalp yetmezliğe giriyor. Eğer tiroit beziniz yeterince hormon üretemiyorsa kalp kaslarınız zayıflıyor, güçsüz ve halsiz düşüyor. Neticede kalbiniz organ ve sistemlerinize yeterince kan pompalayamıyor.
◊ Damarlar sertleşmeye başlıyor. Tiroit hormonu eksikliğinin kan-yağ dengesini bozduğu, kolesterol ve trigliserit artışına sebep olduğu kesin. Değişen yağ dengesinin zamanla damar sertliğine yol açma ihtimali ise oldukça yüksek.
◊ Tansiyon yükseliyor. Sertleşen damarların değişen koşullara uyum sağlaması zorlaşıyor. Bu da hipertansiyona çıkarılan davet anlamına geliyor.
◊ Kalp yavaşlıyor. Tiroit hormonu seviyeniz düştükçe kalbiniz de yavaşlayacaktır, bu kaçınılmaz. Kalp hızının yavaşlaması ise halsizlik, yorgunluk, bitkinlik ve daha pek çok sorun anlamına geliyor.
Aman dikkat, düşmeyin
Denge, bedenimizin mühim fonksiyonlarından biri. Dengeyi sürdürebilmekse özellikle YAŞLILIK döneminde çok önemli.
Beyin ve beyincik denge sisteminin asli üyeleri ama başka üyeler de var: Gözler, kulaklar, kaslar, kirişler, kemikler ve uç sinir sistemi ilk akla gelenleri.
Dengeyi sürdürebilmek öyle pek kolay başarılabilecek bir iş filan da değil. Gayret istiyor. Bilgi istiyor. Daha da önemlisi süreklilik ve konsantrasyon gerektiriyor. Denge kaybı her yaşın ama özellikle de yaşlılığın mühim bir problemi.
Dengeniz kaybolunca düşmeleriniz başlıyor. Düşmelerin en sıradanları bile (eğer şanssız biriyseniz) el-ayak bileği veya kalça kemiklerinizde kırıklarla sonuçlanabiliyor. Bu tür kırıklar nedeniyle yatağa düşenlerin neredeyse yarıya yakını -ileri yaşlarda iseler- hayata veda ediyor.
Özetle denge konusunda hepimizin duyarlı olması, özellikle yaşlılarımızın bu duyarlılığı maksimumda tutması şart
Peki, bu iş nasıl başarılacak diyorsanız hemen yandaki kutuyu daha bir dikkatle okuyun lütfen.
Güçlü bir denge eylemi için...