Anıların kimi kısa süreli bellekte geçici olarak işlem görürken, kimi de uzun süreli bellekte yıllarca muhafaza edilmektedir. Eğer o anılar travmatikse beyninize adeta bir daha unutulmamak üzere kazınarak yerleşmektedir.
Beynimizin en mühim görevinin “bellek fonksiyonu”, yani
“anılarımızı muhafaza etmek” olduğu kesindir.
Ayrıca şu bilgi de açık ve nettir: Tıpkı sağlığımız gibi
belleğimizi korumak ve geliştirmek de elimizdedir.
Belleği etkileyen süreçler ise zannedildiğinden de karmaşık
şeylerdir. Zaten biraz da bu sebeple sağlam bir bellek dikkat,
bilgi ve beceri gerektirir.
Beslenmenizden stres düzeyinize, uyku alışkanlıklarınızdan aktivite
yoğunluğunuza, ruhsal gelgitlerinizden sosyal yaşamınıza kadar pek
çok değişken belleğinizi etkilemektedir.
Diğer taraftan bellek fonksiyonu kendi içinde de muazzam
farklılıklar göstermektedir. Mesela anıların kimi kısa süreli
bellekte geçici olarak işlem görürken, kimi de uzun süreli bellekte
yıllarca muhafaza edilmektedir.
Bitmedi! Eğer o anılar travmatikse yani canınızı yakmış,
duygularınızı ve ruhunuzu derinden sarsıp etkilemişse “flash
bellek”te muhafaza edilmekte, beyninize adeta bir daha unutulmamak
üzere kazınarak yerleşmektedir.
BÜTÜN ANILAR EŞİT DEĞİLDİR
Kısacası hayattaki pek çok şey gibi “anılar da eşit
değildir”!
Bazıları diğerlerinden daha kalıcı ve derin yerleşimlidir.
Geçtiğimiz cumartesi yaşadı-
ğımız toplumsal travma ve büyük acının belleğimizdeki kaydı da
böyledir.
O tatsız, o kara, o acı gün ve gencecik şehitlerin anısının da
belleğimize bir daha unutulmamak üzere kazındığı
kesindir.
ÖZETİ ŞU!
Ne biz o acıyı unutacağız.
Ne de bize o acıyı çektirenleri milletimiz unutacak...
Bellek fonksiyonuyla ilgili detaylar için buyurun...
Kısa süreli bellek geçicidir
Kısa süreli bellek, bellek sistemimizin “köpüğü, kaymağı” ya da “sabunun balonu” gibidir. En fazla birkaç dakikalığına hatırlama ihtiyacı duyduğumuz bilgilerin saklandığı bellek alanıdır. Saklanan bilgiler de çok değil 3-5 dakika geçmeden silinip sıfırlanır.