Pek çok meslektaşım da -maalesef- teşhis ve tedavi endüstrisi de yaşlılığı bir hastalık olarak tanımlama gayreti içinde.
Üzülerek belirteyim ki bu konuda bir hayli yol da almış durumdalar. Amaçlanan hedef ise son derece net ve açık: Eğer yaşlılık bir hastalık olarak yasal otoritelerce de onaylanacak olursa yaşlılıkla ilgili doğal değişimler bile teşhis ve tedavi konuları haline dönüşecek. Ve tabii ki bu durumda “teşhis ve tedavi endüstrisi” bugünkünden daha çok kazanacak! Mesela ilaç firmalarının son yıllarda en çok odaklandıkları, en büyük araştırma alanlarından biri haline getirdikleri “senolitik moleküler” ilaç olarak kullanılacak ve biz doktorlar tarafından her gün reçete edilebilecek. Bu ilaçların giderlerini ise vatandaşın kendisi, sigorta şirketleri ya da devletler karşılayacak. Peki, doğrusu bu mu? Netice ne? Yaşlılık bir hastalık mı? Araştırmalara ve benim gibi düşünen hekimlere göre yaşlılık bir hastalık değil, ömrümüzün doğal, vazgeçilmez, engellenemez ve önlenemez bir süreci.
KESİP SAKLAYIN
10 MADDEDE SAĞLIKLI YAŞAM ANAYASASI
- MADDE BİR: Sağlıklı beslenin.
- MADDE İKİ: Aktif ve hareketli olun.
- MADDE ÜÇ: İyi uyuyun.
- MADDE DÖRT: Huzura odaklanın.
- MADDE BEŞ: Fazla kilolu olmayın.