Biri size "koşmak mı, yürümek mi daha hızlı kilo verdirir?" diye bir soru yöneltse yanıtınızın tereddütsüz "koşmak" olacağından eminim ama gerçekte durum hiç de düşündüğünüz gibi değil.
London School of Economics’te dört yıl süreyle 50 bin kişi üzerinde yapılan bir çalışmanın sonuçları eğer hedefiniz zayıflamak, özellikle de bel çevrenizi inceltmekse en etkili egzersizin koşmak değil, yürümek olduğunu söylüyor.
Aynı araştırmaya göre düzenli yürümek kadınlarda erkeklerden, 50
yaşını geçenlerde gençlerden daha çok fayda sağlıyor. Araştırmada
elde edilen rakamlara bakılırsa dört hafta süreyle her gün yarım
saat yürüyen kadınların bel kalınlığı 4,3, erkeklerin 3,3 cm
azalıyor. Kısacası “sorun” kilo fazlalığı veya “bel kalınlığı”
olduğunda yürümek koşmaktan da, yüzmekten de daha etkili bir
çözüm.
Yaşasın Hayat okuyucuları bizim “yürümek” konusundaki ısrarımızı
çok iyi bilirler. Bize göre insan bedeni adeta yürümek üzere
yaratılmış gibidir. Sağlıklı her yetişkinin her gün ısrarla,
bıkmadan, usanmadan yürümesi, en az 5 bin, optimum 7500, en iyisi
10 bin adım atması gerekir.
Günlük adım sayısının 5 binin altına düştüğü durumlarda ne kadar
sağlıklı ve dikkatli beslenirseniz beslenin sağlığınızı da, kilo
kontrolünüzü de korumanız imkânsız hale gelir.
Kilonuzu korumak veya fazla kilolarınızdan kurtulmak istiyorsanız
mutlaka her gün yürümeli, yürüme esnasında kullanılan kas
gruplarınızı ısrarla çalıştırmalısınız.
Bunu yapmadığınız takdirde ne insülin direnciyle mücadele edebilir,
ne kilonuzu, ne de formunuzu koruyabilirsiniz. Bizim tavsiyemiz
şudur:
Yürüyüşten daha etkili sonuçlar almak istiyorsanız “tempolu”
yürümeye özen gösteriniz. Yürüyüş sürenizin hiç olmazsa 20-30
dakikasını tempolu yürüyüşe ayırınız.