Göçmen ve sığınmacılara yönelik karşıt tutumlar neredeyse tüm dünyada artış göstermekte. Avrupa için Suriye’deki iç savaşın neden olduğu göçmen krizi bu tepkiselliğin bir gerekçesi denilebilir, lakin dünya genelinde de böyle bir eğilim globalleşmeye bir tepki olarak ortaya çıkmış görünmekte.
Amerika örneğine baktığımız zaman, Meksikalı yasadışı göçmenlere yönelik bir karşıtlığın var olduğunu görüyoruz. Ayrıca göçmen karşıtlığının, genel bir yabancı düşmanlığı boyutunun ve Müslümanlara yönelik olarak da bir İslamofobi boyutunun var olduğu da yadsınamaz.
Çoğu zaman göçmenlere ve sığınmacılara karşı olanların argümanlarının, “göçmenlerin ve sığınmacıların yerli halkın ekonomik refahına zarar verdikleri ve suç oranlarının artışında etki gösterdikleri” şeklinde iddialar olduğunu görmekteyiz. Ancak aslında “Gerçekten öyle mi?” diye sormak gerektiği inancındayım.