Aynı zamanda NATO üyesi olan Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve ABD NATO'nun teröre karşı mücadelesine destek değil köstek olduklarını günün birinde anladıklarında çok geç olacak.
Sözde tüm NATO ve AB üyesi ülkeler teröre karşı. Özellikle DEAŞ terör örgütü ile mücadele konusunda çok iddialılar. Avrupa'nın bir çok başkentini kana bulayan DEAŞ’ın tamamen etkisiz hale getirilmesi konusunda tüm ülkeler hemfikir.
Yalnız en başta ABD olmak üzere bir çok AB üyesi ülke hala tarihten ders çıkaramamış durumdalar.
Oysa ABD, terör örgütlerini kullanarak ile savaş kazanılamayacağını çoktan kavramış olmalıydı. Bir zamanların süper gücü olan SSCB'yi Afganistan'dan çıkarmak amacıyla yarattığı El Kaide tam bir “zehirli yılan” gibi önce SSCB ve ardından ABD'yi soktuğunda bu gerçek ortaya çıktı. ABD'nin “teröristlerle savaş kazanma” planları yıllar sonra hem ABD hem de bir çok Avrupa kentleri için oldukça “kanlı” bir bilançoya neden oldu. Binlerce insan teröristlerin hain saldırılarına kurban oldu.
Ancak görülüyor ki ne ABD ne de AB üyesi ülkeler hala aynı hatalarda ısrar etmekteler.
DEAŞ terör örgütünü Irak ve Suriye'de PKK terör örgütü ve de özellikle Suriye'de PKK terör örgütünün uzantısı PYD/YPG ile yok edeceklerini sananlar büyük bir yanılgı içindeler. DEAŞ terör örgütüne karşı mücadeleyi başka terör örgütlerini “taşeron” olarak kullanarak sürdürmek isteyen ülkeler bu yanlış politikaları ile bir terör örgütünü zayıflatırken diğerlerini güçlendirmekteler. Örneğin bugün kendi askerlerini cepheye sürmeden PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısı PYD/YPG mensubu teröristlere her türlü hafif ve ağır silah vererek DEAŞ’ı yenmeyi hedefleyenler verdikleri silahların bir gün başka amaçlarla kullanılmasını engelleyemeyecekler.