Arabanın arkasına Mustafa Kemal Atatürk imzalı çıkartma yapıştırmak yetmiyor Cumhuriyet’i yüceltmeye. O çıkartma, başkalarının hakkını yememe, ters yola girmeme, sinyal verme gibi sorumluluklar yüklüyor insana. “Muasır medeniyetler” seviyesine, ithal ve kocaman armalı, fiyatı çok sıfırlı lüks ürünler kullanarak ulaşamaz insan. Tıpkı, her cümleye İngilizce bir kelime sıkıştırıp, tıpkı meşhur kahve mağazasından çıkmayarak çağdaş olunamayacağı gibi. Halk oyunlarını köylü bulup, valsi alkışlamak, türkülere burun kıvırıp arya severmiş gibi yapmak da Batılı kılmıyor insanı. Bir de içerisinden çıktığın halkı beğenmemek, küçümsemek var ki bu en büyük ayıbımız. Oysa en lüks olanından en sıradan olanına kadar erik dalıyla bitiyor bu ülkede tüm düğünler...