10 Kasım 1938 sabahı, her zaman Atatürk’ün yanında olmaya çalışanlar, Dolmabahçe Sarayı’na gelmek yerine, yeni iktidar sahiplerine yaranmak için Haydarpaşa Garı’na koşup, ilk trenle Ankara’ya gitme telaşına düştüler. Ben değil, 1927’den 1938’e kadar, Mustafa Kemal Atatürk’ün yanından hiç ayrılmayan Cemal Granda, ‘Atatürk’ün Uşağı İdim’ adlı kitabında anlatmıştı bu acı durumu.
Çok ilginç bir kitaptır, ‘Atatürk’ün Uşağı İdim’. 10 yıl önce, zamanın hızlı liberallerinden biri “Atatürk uşağına ‘Hayvan herif’ diyormuş, gerçek Atatürk ile karşılaşmak ister misiniz?” diye bu kitaptan alıntı yapmıştı.
O dönem ben de aynı kitaptan alıntı yaparak, Mustafa Kemal
Atatürk’ün zaman zaman “Hayvan” dediği uşağına asla hayvan
muamelesi yapmadığını hatta Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’nin
kovmasına bile izin vermediğini yazmıştım. Düşünsenize, İran şahını
beklerken sofradan ağzına bir şeyler atan Atatürk’ü uyarabilen bir
uşaktan söz ediyoruz. Benim elimdeki kitap, Kasım 1973 baskısı,
daha sonra tekrar basıldı mı
bilmiyorum.