Fuzuli’nin “Eğitim cehaleti alır, eşeklik baki kalır” sözünü kullanmayı severiz ama Türkiye’de eğitim cehaleti de almıyor.6 Şubat’tan beri, gazetelerde, sosyal medyada, televizyonlarda ikiz depremlerin gücüne dair haberler yapılıyor.Depremlerde açığa çıkan enerji için 132 atom bombası gücünde diyen de oldu, yuvarlak hesap 500 atom bombası gücünde diyen de...İki gün önce Düzce Üniversitesi’ndeki bir öğretim üyesi, depremzede öğrencisine fırça atarken, “Bırak ya, sanki atom bombası attılar” diyebildi.Hangi dalda öğrenim verirse versin, bir akademisyen ülkesinin en yoğun acısından nasıl bu kadar habersiz olabilir?Hadi habersiz değildir diyelim, bir öğretim üyesi yaşanan felakete nasıl bu kadar duyarsız kalabilir?Üniversiteler sadece meslek öğretilen hormonlu liseler değildir, üniversitelerde daha iyiye ulaşmak için soran, sorgulayan insanlar yetiştirilir, üniversiteler kamuoyuna ters gelme ihtimali olsa bile bilim üzerinden konuşur.