El Cezire Televizyonu için çalışan kameraman Samer Ebu Dakka, İsrail’in Han Yunus’taki okula düzenlediği saldırı sırasında öldürüldü. Yaralanan, 5 saat boyunca tıbbi yardım almasına izin verilmeyen, kan kaybından ölen bir gazetecinin hikâyesi İsrail’e zafer getirmeyecek. “Okula düzenlenen saldırı” diye yazmak bile saçma ama yaşanılan katliamın yeni normali bu. 1 Aralık günü “İsrail, hastanelerden sonra okulları hedef alacak” diye yazmıştım. O günden beri bir sürü okul vuruldu. Derec’teki Şehit Esad Saftayi, Birleşmiş Milletler’e bağlı Salahaddin Okulu, El Mezeaa Okulu, Hayfa Okulu ve adlarını öğrenemediğim Han Yunus’taki iki okul daha. İsrail medyasını okuyarak ve 1 Aralık’a kadar da başka okulları hedef alabildiklerini görerek yazmıştım bunları. O günden beri neredeyse gördüğü her okulu vuruyor İsrail. İsrail Ordusu’nun İsrailli 3 rehineyi öldürdüğü bilgisi hepimizde var da olayın olduğu yer, İsrail’in Gazze’ye girdikten sonra tek seferde en fazla asker kaybını yaşadığı yer olan Shujaiya Mahallesi. Bu olay İsrail Ordusu’nun hareket eden her şeye ateş açtığının göstergesi aslında. Aksi olsa rehineler İbranice seslenecek zamanı bulabilir ve hayatta kalabilirlerdi. İsrail...