Bizim kuşağımız için İstiklal Marşı demek, ‘hazır ol’ duruşuna geçmek demektir. Şimdi çok sayıda insan özellikle de genç nesil, ellerini kalplerinin üzerine koyarak dinliyor ve söylüyor İstiklal Marşı’nı.
Bu davranışı çok Amerikanvari, çok özenti bulanlar var.
Oysa Hz. Muhammed’in adını her duyduğunda elini kalbine götürenlerin ülkesi burası aynı zamanda. Yani elini kalbinin üzerine koymak, hiç de özenti işi olan bir uygulama değil.
Anayasa’da İstiklal Marşı değiştirilemez maddeler arasında yer alıyor. 1980’den beri bu böyle ama marşın nasıl dinleneceğine dair bir hüküm de bulunmuyor. İnsanların İstiklal Marşı’nı nasıl söyledikleri ya da dinledikleri değil, gerçekten hissetmeleri önemli bana göre... Ancak kuşak farkı sanırım bu konuda da kendini hissettirecek ve bir süre sonra çoğunluk, marşı elini kalbinin üzerine koyarak dinleyecek.
Selfie günah mı?
Gördüğünüz selfie’de yer alan isimler, Suudi Arabistan Kralı Selman ve Endonezya Devlet Başkanı Widodo... Yani İslami kurallara göre yönetilen iki ülkenin başında olan kişiler. Ancak hem Hindistan, hem de Pakistan’da etkili olan bir din okulu, selfie çekip bunu sosyal medyada yaymanın günah olduğunu iddia etti bu hafta. Şaşırtıcı değil, zira okulun destekçileri arasında Taliban lideri Molla Ömer’in de olduğu biliniyor. Bu okul zinciri nasıl açık kalıyor, nasıl böyle bir eğitim veriyor sorusunaysa kimse cevap veremiyor.
350 yıllık soylu taş
‘Le Grand Mazarin’, 19.07 karatlık açık pembe bir elmas taşın adı. 1661 yılında Frana Kralı 14’üncü Louis’e hediye edilmiş, sonra Napoleon’a kadar bir sürü ismin tacını süslemiş. Garip olan hep soyluların kullandığı bu taşın daha sonra bir şekilde, özel bir koleksiyona girmiş olması. Şimdi bu eski ve soylu taş, Cenevre’de bir kez daha açık artırmaya çıkacak. Beklenti, 5 ila 7 milyon euro arası bir fiyata satılması.