Kaan Tangöze, Kıvılcım Ural, Seçkin Piriler cephesinde yaşananlardan itinayla uzak durdum bugüne kadar. ‘Nasıl olsa susarlar, nasıl olsa sular durulur’ dedim ama hep daha beteri oldu.
Kıvılcım Ural’ın kendini ve sevdiği adamı suçlamalardan korumak adına çıktığı ekranda “16 yaşında birlikte oldum” demesi nasıl bir garabettir? Düşünün o dönem Kıvılcım Ural 16, Kaan Tangöze de 33 yaşında. Türk Ceza Kanunu ‘suç’ diye tanımlıyor bu durumu... Suç olmadığını varsayalım, bir sürü insanın aklı almaz böyle bir durumu. Bu itiraf, en çok Tangöze’ye zarar verdi. Sonra bir başka garabet örneği Seçkin Piriler’in durumu. Adını, Adnan Hoca denilen Adnan Oktar’ın yargılanması döneminde duymuştum ilk. Bir kadın, başka bir kadını tercih ettiğini bildiği adamı, erotik mesajlarla döndürmeye çalışır mı? İddia o ki, o sırada Piriler’in hayatında da birisi varmış. Peki ihanete uğramış olmaktan şikayet eden biri başkasına nasıl ihanet edebilir?