Futbol sahalarında yaşanan bir tartışma, gözleri yine şişmanlığa
ve bunun dile getiriliş şekline çevirdi. ABD ve Avrupa genelinde
bir çok ülkede şişman ya da bilimsel adıyla obezlerin ayrımcılığa
uğradığı ve bu konuda davalar açıldığı biliniyor. Açılan davalarda
her zaman ayrımcılığa uğradığını söyleyenlerin lehine bitiyor ama
biz o noktadan çok uzağız.
Eğer kilonuz yüzünden ayrımcılığa uğruyorsanız, 1-2 cümleyle, bu
ayrımcılığı yapanları utandırabilirsiniz.
Örnek mi:
- Ben kilo verebilirim ama sen bu halinden daha zeki (kibar ya da
hoşgörülü de kullanılabilir) olamazsın.
- Kilomun sadece bana zararı var ama nezaketsizliğin hepimize zarar veriyor.
- Şişman olmamla bu kadar ilgilenmenin sebebi karakter zayıflığın olabilir mi?
Don Kişot’un kadın versiyonu
Ata Demirer ve Tarkan, Türk sanat musikisi eserleri okuduğunda
çok mutlu olanlardanım... Niye diyeceksiniz çünkü gençleri pek
bilmedikleri, ilgilenmedikleri bir dünyanın kapısından içeri
sokuyorlar da ondan. 1995
yılında tanıdım Aylin
Şengün Taşcı’yı.
O zamanlar ki adı Radyo Klüp olan şimdiki Radyo D’de müthiş bir
Türk sanat musikisi programı yapıyordu. O dönemde radyolar, aynı
100 şarkıyı döndürüp duran yerler değildi, insanın ruhuna ve
zekasına da hitap ediyordu. Şimdi öyle radyoların sayısı giderek
azalıyor maalesef. Siyasal Bilgiler mezunu ama TRT İstanbul Radyosu
Çocuk Korosu’ndan beri hep müzikle birlikte geçen bir ömür. Son
günlerde Doğan Hızlan’dan Ahmet Hakan’a birçok isim Aylin’in
eserleri yorumlamasından söz ediyor, ben de zevkle okuyorum. Ama
yazılanlar eksik. Aylin’in hem Türkiye’nin hem de dünyanın dört
yanına gidip Türk sanat musikisine yeni hayranlar kazandırdığını da
yazmak lazım. Popüler kültür hayatın tüm alanlarını kontrol altına
alırken, Don Kişot’un kadın versiyonu gibi Aylin Şengün Taşcı.
Durmuyor, savaşmaya devam ediyor ve çok da iyi yapıyor.
Bilim para eder mi?